8 Kasım 2018 Perşembe

KARPUZCU HÜSNÜ’NÜN KARISI- 33-
Her insan gibi ben de memnun olduğum ( bu konuda emin değilim ama) ya da hiç sevmediğim huylarım vardır. Mesela zaman zaman ani kararlar veririm. Çoğu zaman da bu kararlar neticesinde zarara uğramışımdır.
O gün, karımla olan sorunlara bir çözüm üretmek için kafa yorarken aklıma Sümbül Hanım geldi. Sümbül Hanım karımın teyzesi. Yaşı epeycenin de üzerinde. Aramızda hiçbir zaman samimiyet oluşmadı ama ağırlığı olan bir kadın. Herkese karşı soğuk ve mesafeli ama görmüş geçirmiş uzun yıllar yurt dışında kalmış, eğitimli bir kadın.
Sümbül Hanım’la epeydir yani yıllardır görüşmemize rağmen gitmek konuşmak ve yardım talebinde bulunmak istedim. Bu arada kendi kendime de bir karar verdim. Buradan da bir netice çıkartmazsam karımla olan ilişkilerimi bitirecektim. En iyi müdafaa hücumdur anlayışı ile atağa geçecek boşanma davasını ben açacaktım. Bakalım o zaman ne yapacak? İnceldiği yerden kopsun ne bu böyle.
Oraya giderken ayaklarım kayınvalidemin evinin bulunduğu mahalleye götürdü beni. O mahallede Murat Amca’nın küçük bir manav dükkânı var. Yıllardır satmak ister. Merak ettim, bir aşağı sokağa indim. Manav yerinde. Satılık ilanı hala orada. Sırf biraz rahatlamak için, merhabadan sonra :
—Hala satamamışsın manavı Murat Amca, dedim Kaç yıl oldu?”
Sanırım keyifli bir günüydü:
—Sudan ucuz satıyorum gene de alan yok Hüsnü, dedi. “Gel sen
al. Maden avukatlık da yapmıyorsun karpuzculuk yaparsın.”
Bozulmadım söze. Yaşlı adam. Art niyetsiz. Sordum:
—Kaça satıyon?
—Dedim ya, vallah, sudan ucuz ama… Ama neden bilmem
fiyatı duyan kaçıyor sanki. Bedava mı vereceğim sanıyorlar ne?
—Bana da söyle fiyatı. Alırım belki.
Alacağım falan yok tabi. Laf olsun işte.
—Sana, dedi İstediği fiyatı söyledi.
Küçücük dükkân. Söylediği fiyatı söylemeyeceğim. Dudak
uçurtan cincinden.
—Ama sen de biraz fazla söylüyorsun Murat Amca. Bu fiyata
kimse almaz burayı bence… Sana akıl vermek haddim değil ama inmelisin biraz.
-İyi de Hüsnü oğlum ama daha ucuza da nasıl vereyim?Buradan
alacağım para ile köye bir ev yaptıracağım.
—Köye gitmek için satıyorsun sen ha?
—Tabi. Yoksa niye satayım? Hatıraları var.
—Kaç yıldır buradasın sen?
Güldü:
— Kendimi bildim bileli. Elli yol oldu.
Bu kadarını beklemiyordum. Şaşırdım:
—O kadar ha!
“ yaaa” manasına başını salladı sonra da
—Gel ele gitmesin şurayı sen al, dedi. “Yazın karpuz kışın ıvır
zıvır satarsın geçinir gidersin. Hep böyle şey olacak değilsin ya. Hazıra dağ taş dayanmaz. Ama bak avukatlığa döneceksen o başka.
Tam bir şey söyleyecektim, kolumdan tuttu. “ Gel bakayım
benimle “ dedi.

Devamı Var

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder