31 Aralık 2011 Cumartesi

AÇIK KAPI

Beş ay gibi bir zaman dilimi içerisinde
Beş büyük gazeteye
Beş yüze yakın ilan verdi
Beş bininci müracaat bendim vallahi
Beş dili ana dili gibi bilen bir bendim
Boston’da o biçim işim vardı hani,
Beş yüz doları bahşiş diye verirdim yani
Beni tercih etmesi sürpriz olmadı tabii ki
Benim ihtiyacım yoktu ona, o muhtaçtı bana billahi
Birinci günümde işimin dondum kaldım
...... dolar tazminatını ödeyip kovun, yaramaz işime demiş
Benim daha ne icraatımı görmüş diyecektim...
Behzat efendinin para üstü diye getirdiği beş kuruşu
Bir kenara koyacağıma
Başparmağımın da yardımıyla basket topu yapıp çöpe atmışım;
Bu zihniyet bende olduğu sürece işine yaramazmışım.

30 Aralık 2011 Cuma

YENİ YIL MASALI

Öteleyebileceği her şeyi 31 Aralık’a ve ötesine iteledi o
1 Ocak’a sabah ezanı ile beraber enerjik başlayacaktı
Yıllardır es geçtiklerini yeni yılla yakalayacaktı

1 Ocak’a kırmızı donla neşe ile girmeliydi ki
Yeni yıl güzel başlayarak öyle idame ettirsin
Günler öncesi hazırlığa başladı:
İçkiler aldı
Hindiler aldı
Kuruyemişçileri sevindirdi
Eşi dostu da memnun etmeyi amaçladı neme lazım
Bütçesi sınırlıydı ama kredi kartları vardı bugünler için
Puslu havayı seven kurtları getirmedi aklına
31 Ocak’ı güzel başlangıçların miladı ilan etti

Söz meclisten dışarı ya
İstisnalar da kaideyi bozmaz;
31 Aralık gecesi o
Bir içti bir içti batırdı her yeri iğrendirdi herkesi
Bir hafta kendine gelemedi;
Bir yedi bir yedi mide fesadına uğradı
Zor yetiştirdiler hastaneye
Göz kapaklarına işkence etti, kapatmadı sabaha dek
O gece,
Yaşamı boyunca keyifle anımsayacağı bir gece olacaktı aklınca amma
Yine, yaşamı boyunca anımsamak istemediği bir gece oldu, kader işte!

Ereği sıfır kilometre otomobil gibi girmekti yeni yıla garibimin
Lastikleri patlamış araba gibi girdi; ama olsun
Yeni bir 1 Ocak’a şunun şurasında ne kaldı?

29 Aralık 2011 Perşembe

DANGIL DUNGUL

Biri geldi
Yeni âmiriniz dangıl dungul dedi
Az düşünür çok konuşuruzu kanıtlamak için olacak
Otuz çalışan kafa kafaya verdi
Dangıl dungulun daniskasını tartıştı
Bir hafta,
Şartlandırdılar kendilerini
Dangıl dungula (!) dangıl dungul davranarak
“Hoş geldiniz!” dediler
Akşam olmadan da ellerinde “çıkışlarını” gördüler.

28 Aralık 2011 Çarşamba

HASBİHAL

- Bugün pek düşüncelisin Makbule.
- Evet.
- Hayırdır.
- Bilmem ki…
- Anlat da biz de öğrenelim ne var.
- Şu elimdeki çanta.
- Oooo, çok güzel. Yeni aldın herhalde, şimdiye kadar görmedim.
- Dün aldım.
- Güle güle kullan şekerim. Elinde paralansın. Öyle derler değil mi?
- Yani.
- Defolu falan mı çıktı?
-…
- Her zaman olduğu gibi aldın sonra da pişman oldun. Geri ver.
- Ben de onu düşünüyorum.
- Neyi.
- Hoşuma gitti, sordum “Kaça bu dedim?”
- İki yüz, dedi.
- Oooo, iki yüz müymüş bunun fiyatı?
- Tezgâhtar anasının gözü, beğendiğimi anladı ama…
- …
- Yüz doksan olsun dedi.
- Eee.
- Sonra çantayı övdü falan sabah siftahsı falan filan dedi, yüz yetmiş beş indi.
- …
- Eee
- Esi, yüz elliye indi.
- Pazarlık edince iniyorlar o kadar.
- Ama ben pazarlık falan etmedim, hem bilirsin pazarlığı sevmem ben de
-…
- Neyse, eeee?
- Yüze verdi.
- Oh oh, işin iş. İki yüzlük çantayı yüze kapattın yani.
- Dünden beri bunu düşünüyorum.
- Yani?
- Yüz liraya satılabilecek bir çantaya iki yüz lira demenin manası ne?
- Ha!
- …
- Anladım.
- Neyi anladın?
- Benim anlımda enayi yazıyor da ben mi görmüyorum diye kafan karışık.
- Yaa, blmiyorum ki:
- Yoksa adama mı üzüldün.
- Hepsi var işte.
- Etik olmayan davranışı, onun adına üzülmene sebebiyet verdi.
- Boş ver ya.
- Boş ver de işte.
- Deveye sormuşlar neren eğri.
- O da demiş nerem doğru.
- Takma kafana, böyle gelmiş böyle gider.
- Ama bir yerden başlayıp bir şeyleri düzeltmek lazım.
- Her koyun kendi bacağından asılır.
- Kazın ayağı hiç de olmuyor ama.
-…
- Bana dokunmayan yılan bin yaşasın da o yılan bir gün sana da dokunuyor ama.
- Yaa, biz ne konuşuyorduk nereye geldik.
- Laf açtı geldik buraya da, hani sen de hiç fena değilsin.
— Atasözü dağarcığın baya zengin.
- Sağ ol ya, moralimi düzelttin. Hoş oldu bu sözün.
- Canım benim. Neyse bayyyyyyy!
- Bay mı?
- Pardon.
- Pardon mu?
— Özür dilerim Türkçe sevdalım benim. Af edersin, hoşça kal.

27 Aralık 2011 Salı

OLGUNLAŞTI, GÜL OLDU

Mahremiyete saygı oldu feraha erdiren…

O ki, gün geldi sinirden köpükler saçtı ağzından
Gün geldi bir bardak suda fırtınalar kopardı
Pire için yorgan yaktı gözünü kırpmadan
Gücünü kullandı sindirdi herkesi aklınca
O ki, o kimdi sahi?

O ki hiç düşünmedi affı
Zirve öncesini hiç anımsamadı amma
Zirvenin de zirvesinde,
“Ödünsüz bir yaşam ödülüm oldu” dedi
Tavizi ve hoş görüyü sildi defterinden

Akılsa akıl herkeste
Fikirse fikir herkeste
Kullanamıyorsan aklını
Derdine ben mi yanayım, dedi
Aklına yatmayana tıkadı kulağını, sildi süpürdü…
Mühür kimde ise söz onda değil mi?

Bir gün bir yerde, belki de rüyasında, anımsayamadı ya
Rahlenin birinde Mevlana’yı gördü
Göz attı öylesine
O göz satırlarla örtüştü
Yürek çırpındı bir hoş oldu
Anneannenin babasına söylediği söz,
Davul oldu çaldı,
Vakti zamanı vardır, gelecektir bir gün…

Tövbe istiğfar ettirdi rahledeki o kitap ona
Her satırda bir başka pişti
Kuran’da da demiyor mu “ Oku”
Okudu,
Olgunlaştı gül oldu.

14 Aralık 2011 Çarşamba

AŞI BOYALI BİR EV

Aşı boyalı bir evde
Bir benzeti ressamım
Giysim bir bermuda
Besbeterim.

Karatavukgillerden
Bir kuşa aşığım
Nameler yazarım ona
Mısralar dizerim
Ama redifsiz
Ama kafiyesiz
Benim gibi besbeter.


GÜZEL SÖZ:
Cehaletle gaflet her fenalığın anasıdır. ( İmam Gazali )

13 Aralık 2011 Salı

İNGİLİZCE/TÜRKÇE KELİME HAZİNEMİZİ ZENGİNLEŞTİRELİM Mİ?


FİT: Uygun, yaraşır
HAND: El, kuvvet
BULL: Boğa
BİT: Biraz, küçük
SORE: Acı veren
GATE: Kapı, giriş
QUİCKER: Çabuk
BY: İle yanında
MIND YOU: Şunu da söyleyeyim
COWMAN: Sığırtmaç
COW: İnek
PRATE: Gevezelik
MUST : -MELİ/-MALI, ŞART
BE. Olmak, bulunmak

6 Aralık 2011 Salı

MEMNUN OLDUM

Ne bir paragraf kadar anlaşılmazım
Ne de bir öykünün düğümü kadar istifham dolu
Ne bir manzumenin bir satırıyım ben
Ne de neyi, varı ya da yoğu sorgulayanım
Hattım, genişledim belki
Belki kanıksadım yüzsüzleştim
Kendimle tanıştım,
Memnun oldum.


GÜZEL SÖZ:
İnsanların aşktan öldükleri yalandır. ( SHAKESPER)
***
GÜZEL SÖZ:
Para iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir. (DİYOJEN)

1 Aralık 2011 Perşembe

ÂŞIK OLDUĞUM ADAM


Herkesten farklı o
Masmavi gözleri var
Boy da dalyan nazardan saklasın Allah
Dememi beklemeyin
Hem tıknaz hem de saç telinin sayısı üç beş
Amma velâkin
Herkesten farklı o
Benim âşık olduğum adam o


İnci değil dişleri
Boş gezenin boş da kalfası
Genel kültür derseniz koskocaman bir sıfır
İki çift lafı da getiremezdi bir araya amma
Herkesten farklı o
Âşık olduğum adam o

Hafiften aksak
Meclislerde de aranmaz pek
Üç beş kitap okumuş mudur derseniz
Yanıtım sanmam olacak amma
Herkesten farklı o
Benim âşık olduğum adamdı

Romantik takılmaz
Babacan da değil hani
Hippi kılıklı ve de
Ter kokusu erkeğin parfümüdür diyenlerden amma
Âşık olduğum adam o

Görenlerin asılır suratı
Sesi de bet
Sanat manat hak getire zaten
Fildişi kule nedir bilir mi bilmem amma
Çapağı görse mertek sanır
Herkesten farklı o
Çünkü âşık olduğum adam o

Annemle babamın gözleri patladı onu görünce o gün
Gül gibi kızları böyle bir adamla, aman allahım!
Tacizden hapis de yattığını da duyunca çıldırdılar
Empati kurdum hemen
Haklıydılar amma
Gönlüm ona konmuştu işte
Âşık olduğum adam bu işte



Cebinde metelik yok
Benim altımda son model bir araba
Anlattılar, psikologa götürdüler apar topar
Sandılar ki gözüm kör olmuş
Ama herkesten farklı o
Âşık olduğum adam o



Düğünümüzde
Kulaklarımla duydum,
Büyük konuştun dedi biri babama
Büyük lokma ye büyük konuşma dememişler boşuna
Pek çok kişi yan yana görünce onunla bizi
Tövbe istiğfar getirdiler
Ve…
Sıraya girdiler bizi kutlamak için sağ olsunlar
Kadının yaşı erkeğin yaşının yarısı olmalı safsatasını da
Kinayeli hissettirdiler
İçlerinden bir yerleri ile güldüler mi bilmem amma
Yakıştılar, maşallah dediler
“Bir yastıkta kocasınlar”ı da eklediler…