22 Eylül 2021 Çarşamba

 

ARA Kİ BULASIN

Müstesna bir insan

Tatlı dilli, güler yüzlü, hak yedirmez hak yemez

Her insanda olması gereken özelliklerdir bunlar ama

Ara ki bulasın! Ara ki bulasın!

2 Eylül 2021 Perşembe

 


AZ EVVEL YEMEK YERKEN GÖRDÜM SİZİ

Tam arabayı çalıştırmıştı ki 7-8 yaşlarında bir çocuk şoför mahallindeki sürücüye, Mete’ye, ürkek bir şekilde seslendi:

-Amca!

Mete, çocuğa baktı. Çocuk işaret parmağından da destek alarak ürkek bir ses tonu istirhamda bulundu:

-Bir dakika gelebilir misiniz?

Mete çocuğu tepeden tırnağa süzdü. Çocuk temiz giyimliydi. Giysileri kaliteliydi de.

Mete otomobildeki karısına baktı, çocuklarına baktı. Onlar da meraklanmıştı.

Mete arabadan indi. Çocuk biraz uzaklaşıp durdu. Döndü, gülümsedi.

Mete, çocuğa iyice yaklaştı.

-Efendim yavrum, dedi.

Çocuk:

-Az evvel yemekteydiniz, dedi.

-Evet.

- Siz bir şey yaptınız.

-Ben bir şey mi yaptım? Ne?

-İçki içtiniz.

Mete bir an şaşırdı. Böyle bir şey beklemiyordu. Evet dinlenme tesisi lokantasında bir şeyler yemişlerdi o da yemekte küçük bir kadeh içmişti.

Mete, ağzı laf eden bir adam olmasına rağmen söyleyecek bir şey bulamadı bir an.

-Ne demek istediğini biraz açsan güzel çocuk, dedi

Bir an sessizlik oldu. Çocuk merakını giderecek soruyu sordu.

-Arabayı siz kullanmayacak mısınız?

-Ben kullanacağım da, beni niye buraya çağırdın onu anlamadım ben.

-Ama ben sizi gördüm. İçki içiyordunuz.

Mete konuyu anlar gibi oldu. Çocuk  belli ki biraz problemliydi ona göre. Takıntılıydı. Alkollü araba kullanacağı için kaygılanmıştı Çocuğun başını okşarken:

Mete, çocuğun başını okşayarak onu rahatlatmaya çalıştı:

-Küçük bir kadehçik yavrum, endişelenme sen. Her zamankinden daha dikkatli kullanacağım arabayı, söz.

Mete’ni karısı da kocası ile çocuğun ne konuştuklarını merak ediyordu. Bir an evvel de yola çıkmak istiyordu. Arabanın kapısını açtı, seslendi:

-Haydi Mete, gel artık. Ne konuşup duruyorsunuz böyle. Saat 02.30’du, önlerinde daha beş saatlik bir yol vardı.

Mete, tokalaşmak için elini uzattı:

-Uyarın için teşekkür ederim, dedi. “Senin için söz verdiğim gibi çok dikkatli kullanacağım arabayı. İstersen ailenden müsaade isteyerek telefon numaranı ver Muş’a varınca sana telefon ederim.”

Çocuk tüm sevimliliği ile uzatılan eli öpüp alnına koydu. Çekinerek:

- Bir şey daha diyecektim, dedi.

- Haydi, çabuk o zaman,” dedi Mete. Gülümsedi:” Hanımı kızdırmayalım. Ne demek istediğimi evlenince görürsün.”

Çocuğun gözleri doldu bir an. Mete’nin gözünden kaçmayan bu durum onu da etkiledi. Bu işte bir iş var diye geçirdi içinden. Biraz çabuk ol tavrı ile:

Mete çocuğa göre epeyce uzun boyluydu. Biraz eğildi,

- Hadi dedi. “Seni dinliyorum.”

Çocuk isteğe tane tane konuşarak uzun bir cümle ile cevap verdi:

- Siz çok dikkatli kullanırsınız da, karşınıza çok dikkatli olmayan belki de sizin gibi alkollü biri çıkarsa, size çarparsa, karınıza ya da çocuklarınıza bir şey olursa, o küçük kadehi içmeseydim bu kazaya engel olabilirdim diye şey yapmayacak mısınız?

Mete bir an ürperdi. Korkarak sordu:

-Senin başına böyle bir şey mi geldi?

Çocuk başını öne eğdi.

-Geçen sene bir düğüne gitmiştik biz.  ( işaret parmağını yarısını göstererek) Babam arkadaşlarını kırmamak için azıcık içti. Yolda, kırmızıda durmayan bir kamyon bizi altına aldı. Annem öldü. Kız kardeşim sakat kaldı.

Mete’nin içi acıdı. Çocuğun başını okşadı bir şey söylemeden. Çocuk başını kaldırdı. “ Babamın kazada hatası yoktu ama hep o içkiyi içmeseydim belki kazaya engel olabilirdim diye hep ağlıyor.”

Mete uzun uzun başını salladı. Çocuğun ellerinden tuttu. Onlardan birini sevgi ile öptü. “ Sağ ol” dedi.