18 Mayıs 2010 Salı

REZZAK'LA BABASI FİİLLER ÜZERİNE KONUŞUYOR
Yavrum ne bu surat?
Yarın yazılı var.
Varsa çalış. Ben mi senin yerine ders çalışacağım?
Çalışıyorum ama olmuyor ki.
Derste dinleseydin olurdu. Öğretmeniniz anlatmadı mı?
Öğretmenimiz bir şey anlatmıyor ki...
Yani bir arpa boyu yol katedemedik bu konuda...
Nasıl yani?
Biz de öğretmenlerimiz için ya bir şey anlatmıyor derdik ya da anlatamıyor.Maşallah sizde de aynı şey... Yani hiçbir şey değişmemiş bu konuda.

Konu ne?
Fiiller.
Eeee pes yani. Fiilleri de mi bilmiyorsun Rezzak?
Sen biliyor musun?
Her halde yani.
Fiil nedir?
Fiil eeee, fiil eylemdir. Bizim zamanımızda aslında fiile fiil derlerdi şimdi eylem diyorlar.
Fiile Türkmen Türkleri işlik, Uygur Türleri de peil derler yanlış anımsamıyorsam.. Kırgız Türkleri de eyleme etiş der.
Tamam da baba fiil nedir?
Evladım bir saattir ne anlatıyorum. Eyleme fiil denir işte.
Yarın imtihanda fiil nedir derse öğretmen ve de ben de eylem dersem, o da madem öyle işte böyle der sıfırı basar. İş, oluş, hareket , durum, süreç bildiren kelimelere fiil denir akıllım. Mesela bak buradaki “akıllım”fiil değildir ama yüklemdir.
Benim bildiğim, fiiller ve fiilimsiler cümlede yüklem olur.
Kazın ayağı öyle değil işte. İsimler de, ek- fiil dediğimiz ekleri alarak yüklem oluyor.
Mesela “ akıl” isim mi fiil mi yaaa.
Yaaa mı? Babaya yaaa denir mi ?
Yaaa özür dilerim ağzımdan kaçtı.
Sonra konucağız bunu seninle. Ağzından mı kaçtı burnundan mı kaçtı: Neyse, ne sormuştun sen?
Akıl kelimesi isim mi fiil mi demiştim?
Elbette ki fiil?
Bilemedin işte. O bir şeyin ismi. Sonuna – mek ya da – mak getir...
Akıl-mak...
Akılmak ne demek?
Akılmak, anlamsız bir kelime benim bildiğim.
Haa işte. İsimlerin sonuna – mek/-mak getirince o kelime anlamsız olur. Ama fiilin sonuna getirebiliyoruz.
Yok canım!
Vallahi baba. Mesela bak çalış-mak ; otur-mak, yeşillen-mek, acık-mak.. Bunlar fiilin mastar şekli.
Hatırlar gibi oldum şimdi, şey, eee çalışmakın sonundaki “mek”i “kaldırırsak çalış olur, Hilal dersini çalıştı. Neyi çalıştı Hilal? Dersini. Yani nesnesi var, oluş fiili.
Hepsini unutmuşsun sen baba yaa. Nesne alan fiiller oluş değil iş fiilidir. Oluş fiilinde bir durumdan başka bir duruma zorunlu geçiş vardır. Yani biz istesek de istemesesek de o olur. Mesela biz istesek de istemesek de acıkırız. Onun için acıkmak oluş fiilidir mesela. Nesne de almaz.
Niye almasın ki? Nesne kimi ya da neyi sorusuna cevap vermez mi? Neyi acıktı? Karnı.
Nesnesi var.
Oradaki karnı, nesne değil özne. Huriye'nin karnı acıktı. Huriye'nin karnı tamlama ve ikisi birlikte özne.
O zaman “ oturmak” da durum fiili.
Bak bunu bildin, aferin. Durumumuzu bildirdiği için durum fiili. İstemeseydik oturmazdık değil mi?. Durum fiilinde bizim istememiz ya da istemememiz lazım. Onlar da nesne almaz.
Tabi ya. Mümin masayı oturdu olmaz. Böyle olunca da olmak fiili nesne almamış oluyor. Yaaa, yavrum okuldayken hep çekimli fiil lafını duyardım. Çekimli fiil ne demek? Uyumak çekimli bir fiil mi mesela?
Haaaaaayır. Uyumak “uyu” fiilinin adı. Hatta cümle içinde isim gibi kullanılır. Uyumaya gitti deriz. Bunlara fiilimsi denir. Fiile benzer ama çekimli fiil de değildir. Otla otsu gibi bir şey.
Çekimli fiil?
Şimdi ben bunu sana nasıl anlatayım.” uyumak” ın mastar ekini atalım geriye “uyu” kalsın.
Haaaa...
Sonuna bir kip eki getirelim. Kip eki de zaman bildiren ek. Mesela duyulan geçmiş zaman eki hangisi?
“ -di” ekiydi yanlış anımsamıyorsam.
Yanlış anımsıyorsun. Duyulan geçmiş zaman eki – miş. Şimdi “ uyu” ya bu eki getirelim. Uyu-muş. İşte bu bir çekimli fiil. Bunun sonuna şahış eki de getirebiliriz tabi. Uyumuşum. Kim uyumuş? Ben uyumuşum. Bir de burada tek kip eki var. Böyle fiillere basit zamanlı fiil diyoruz.
Başka zamanlı fiil de mi var?
Bir fiilde iki tane kip eki varsa böyle fiilere de birleşik zamanlı fiil denir. Buradaki ikinci kip eki ek-fiildir.
Ek- fiil isimlere gelir dedin. Onları yüklem yapar dedin.
İşte ek- fiilin iki görevi var. Birisi isim soylu kelimelere gelir onları yüklem yapar, bir de basit zamanlı fiillere gelir onları birleşik zamanlı fiil yapar.
Mesela
“Benim babam sincap gibiydi. bir zamanlar.” cümlesinin yüklemi “ gibiydi” dir. Gibi kelimesi malum fiil değil. Ek-fiil almış, yüklem olmuş. Gibi idi. İyelik ekleri de isimlere gelerek onları yüklem yapabilir. Çalışkan-ım gibi. Geniş zaman anlamı vardır bunlarda. -dir eki de böyle. Babam güzel-dir. Mesela.
Benim bildiğim ek-fiiler ayrı da yazılabilir. Bu bir yanlışlık mı?
Olur mu ya. Ayrı da yazılabalir: Bu güzel bir meyveymiş (meyve imiş).
Vallahi anladım bunu be. Birleşik zamanda ek fiil nasıl oluyor kuzucuğum.
Şöyle oluyor: Farzımahal, anlattı. Basit zamanlı çekimli bir fiil. Bilinen geçmiş zaman. Buna ya -di eki getiriyoruz buna hikaye diyoruz, ya-miş eki getiriyoruz buna rivayet diyoruz ya-se eki getiriyoruz buna da şart diyoruz. Anlattıydı.
Bunu nasıl adlandıracağız?
Önce ilk kip ekinin adını söyleyeceğiz sonra da işte rivayet mi şart mı yoksa hikaye mi olduğunu ona ekleyeceğiz. Mesela yazılıdan doksan dokuz almışmış dediğimizde
“al- mış- mış”ın adı duyulan geçmiş zamanın rivayeti, “al-mış-sa”nın adı duyulan (öğrenilen)geçmiş zamanın şartı...
Haaaaaa. Vallaha hocanın anlatamadıklarını sen anlattın. Oğlum, cahilliğime ver, ek-eylemin olumsuzu nasıl yapılıyordu?
Ek- eylemin olumsuzu, isimler cümleleri için “ değil” kelimesi ile, fiil cümleleri için ise “-me/-ma ya da -mez/-maz” eki ile yapılır. Mesela, isim cümleleri için “ Benim babam, benim babam...
Evet, senin baban.
Benim babam... şey değildir.
Ne değildir?
Öff baba ya.... Kedi gibi değildir mesela.
Bana bak...
Ama güzel bir şey dedim. Kedi gibi şey değilsin işte... Aklıma o geldi.
Aslan gibi deseydin.
Aslan gibi değil mi deseydim. Ek fiilin olumsunu konuşuyoruz.
Haaaa, doğru. Aslan gibi değil diyecektin değil mi?
Teşbihte hata olmaz demez misin sen baba? Hem sen. ? Kızma... Alış bunlara.
Başlayacağım şimdi ukala ukala konuşmana...Hem benden öğrendiğini bana satma. Neyse, o zaman çalışmıştı... duyulan geçmiş zamanın hikayesi oluyor. Birleşik zaman oluyor aynı zamanda. Olımsuzu da çalışmamıştı...
Aferin baba.
Senden de aferin aldım ya, ölsem de gam yemem artık. Ya, Rezzak...
Baba, Rezzak'tan başka ad bulamadınız mı bana koskoca Türkiye'de.
Konumuz bu değil. Şey ya, fiiller yapı bakımından kaça ayrılır?
Üçe.
Birincisi basit anımsadığım kadarıyla. Yapım eki almamış olması gerekir ama çekim eki alabilir basitler. Başka kelime ile de birleşmemiş olacak tabii.
Evet.
Yapım eki aldıysa türemiş olur. Koş ya da koştu basit.. Gözle, türemiş çünkü isimden fiil olmuş: göz-le
Aferin. Olacak baba hade...
Birleşikte iki kelime olacak da, onu da biliyorum da, kurallı birleşik fiiillerde çakıyorum ben
Argo yok baba. Hıııı. Diline biber süreceğim.
Şimdi yeterlilik fiili var. Mesela koş-a- bilirim. Yani ben koşmaya yeterliyim. Doğru mu?
Doğru vallahi baba.
Koş-u-ver tezlik. Olumsuzu da koş-u- ver- me... Yani birdenbire, tez zamanda. Evet mi?
Heeee.
Sürerliliği de anımsar gibiyim... koş-a-dur.... yani bir işe başla onu sürdür manasında...
Oooo, sen neymişsin peder bey.
Oğlum, tepemi attırma benim. Peder meder. Ben senin baban mıyım, arkadaşın mıyım?

Yaklaşma fiili de, olmamış da olacak gibi olmuş, olmasına ramak kalmış. Mesela uyu-y-a- yazdı.
Diyelim ki, nöbetteymiş ama bir aralık uyuma aşamasına gelmiş de uyumamış Düş-e-yazdım gibi.
Aaaaaaaaaaa, baba.
Ne var, ne oldu. Niye bağırıyorsun?
Ben bunları biliyormuşum aslında ya!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder