29 Kasım 2009 Pazar

ŞİİR
GAZA GELEN ADAM
Pırıl pırıl gördü
Gaza da geldi
Atladı aldı gözü kapalı
Halıyı toplayınca birde ne görsün
Altı pislikle dolu.

28 Kasım 2009 Cumartesi

ŞÜKÜR ALLAH SABIR ALLAH
Bayram geldi yine işte
Bayram da benim neyime
Garip kalmış bu köyde
Dağ da benim; ben de dağım
Dede, baba, ana, koca
Bırakıp gittiler ora
Zaten yoktur bir gardaşım
Evlat da hayırsız orda
Şükür çekmek bize kaldı
Şükür Allah sabır Allah
Vardır bir bildiğin belli
Şükür Allah sabır Allah
Şükür ettik ediyoruz
Geleceği bekliyoruz
Gayret bizden takdir senden
İsyan çıkmaz bizim dilden
Şükür Allah sabır Allah.

27 Kasım 2009 Cuma

BU BAYRAM DA
Zaten telefonun başındaydı
Çalmasıyla aldı ahizeyi eline seksenlik adam
Alo demeden “alo,” dedi oğlu “ Baba nasılsın?”
Bir senedir bugünü bekliyordu ulu çınar
- İyiyim oğlum, dedi titreyen sesi ile
“ Gelirken ablanı da uğra, enişten gelmedi ise onu da al gel...”
Onu da kaç senedir görmüyordu çok özlemişti

Onlar Antalya 'ya gitti baba.
Neyse, dedi baba, diyecek başka bir şeyi varmış gibi
“Sen akşama kalmadan çocukları al da gel bari.
Anan sevdiğin börekten yaptı.”
Ya baba dedi oğlu, çocuklar çok ısrar etti de
Biz de İzmir'deyiz , bayramını kutlamak için aradım”

Baba, anaya baktı ; ana anladı.
“Geçen bayramda da gelmediler
Giderken alo da demediler” diyecek oldu
Üzülmesin diye yuttu
Bir semt ötedeydi oğlu
Pek de ırak değildi kızı
Suçlu aramanın bilinmez var mı manası
Baba mahsunlaştı
Ana ağladı...

23 Kasım 2009 Pazartesi

NİYE Kİ?
Yıllardır bütün doğrular onda
Yıllardır o hep dipte
Kımıldanmadığı için olsa gerek.

22 Kasım 2009 Pazar

GÜZEL SÖZLER
Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir
Tolstoy
İyi haberler ağır ağır gelir. Çabuk gelenler yalnız kara haberlerdir.
Alessandro Manzoni
İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.
Andre Gide
Randevuya daima vaktinde gelmek, ötekiningecikmesini yüzüne vurma sanatıdır.
Liverpool Echo
Dil ile düğümlenen diş ile çözülmez.
Kaşgarlı Mahmut
Sabrı olmayanlar ne kadar fakirdirler.
Shakespeare
Şaka çok ciddi bir sanattır.
George Bernard
Okumayı öğrenmek en güç sanattır.
Namık Kemal
Bir çocuğun küçüklüğünde aldığı ilk intibalar bütün ömrünce devam eder.
Heinrich Schlimann
Bilirken susmak , bilmezken söylemek kadar çirkindir.
Eflatun
Tatlı sözler, şiddetli bir öfkeye karşı en tesirli ilaçtır.
Aiskhylos
Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.
Fatih Sultan Mehmet
Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen ve sahip olduklarına sevinen akıllı insandır.
Epictetos
Akıl yaşta değil baştadır, fakat aklı yaşa baş getirir.
Cenap Şahabettin
Zevke esir olan değil, hakim olan mesuttur.
Aristippos
Hiçbir şey zor değil yeter ki onu ufak parçalara ayırmasını bilelim.
Henry Ford
Bir dert atlatıldıktan sonra insana bir kazanç oluyor.
Goethe
Halk içinde mıteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Kanuni Sultan Süleyman
El, ayağın çalışmasından memnun değilse, sorumlu baştır.
Nizami
Yanlışlarımızı biliriz de onları düzeltmeyi çok az düşünürüz.
La Rochefoncanld
İnsan anlamadığı şeye sahip olamaz.
Goethe
Tenkitten korkarsan bir şey söyleme, bir şey yapma, bir şey olma.
Elbert Hubbard
Allah çalışmak istemeyenlere yardım etmez.
Sophokles
Bir sürçmekle at ayağı kesilmez.
Pir Sultan Abdal
Nazik bir adam, anlatılan hikayeyi her zamanilk defa duyan kişidir.
Mark Twain

21 Kasım 2009 Cumartesi

KELİME HAZİNEMİZİ ZENGİNLEŞTİRELİM
İttihat : birleşme, birlik olma.
misyon : Bir kuruma ya da bir kişiye verilen özel görev.
ehvenişer : Kötünün iyisi, bir kaç kötü şeyden en az kötü olanı
afsun : Büyü
terakki : İlerleme, gelİşme.
ihya etmek : Canlandırmak, mutlu etmek.
vizyon : İleri görüş.
ittifak : Oy birliği.
teslis : Üçleme
manifesto : Bildiri
bergüzar : Armağan, hatırlatmak için hediye verme.
münkir : İnkar eden.
ehven kurtulmak : Ucuz kurtulmak
haşa : Bir şeyin kesinlikle kabul edilemeyeceğini anlatan bir söz.
estağfurullah : Teşekkür edilen birinin alçak gönüllük göstermek için söylediği bir söz.
fesuphanallah ( fesüphanallah, süphanallah) : Şaşırınca ya da sabrımızın son aşamasına geldiğini bildiren bir söz, Allah'ı her türlü kusurdan, insanlığa özgü niteliklerden uzak tutarım manasında bir söz.
hezeyan . Saçmalama, sayıklama.
kotarmak : Pişen bir yemeği başka kaba koymak, bir işi bitirmek(mec.)
e : şaşma ve merak anlatan bir ünlem
hamakat : Ahmaklık
zillet : Aşağılanma, küçülme.
aymaz : Çevresinde olup bitenleri sezemeyen, farkına varamayan, gözü bağlı.
Edebiyat : Duygu düşünce ve hayallerin sözlü ya da yazılı olarak güzel ve etkili
anlatılması(anlatma sanatı), İnsanda güzel duygular uyandıracak şekilde oluşturulmuş şiir, roman, deneme vb.eserlerin tümü
belagat : güzel konuşma
us : Akıl.
leb :Dudak.
kompozisyon : Tahrir, talebelere duygu ve düşüncelerini anlatabilmeleri için yaptırılan çalışma, düzenleme, düzene sokma.
adam : İnsan, erkek kişi.
erguvan : Bir süs ağacı, baklagillerden.
müzeyyen : Süslenmiş
makbule geçmek : Beğenilmek, hoşa gitmek, ihtiyacı karşılamak.
gizem : Sır.
imtihan : Sınav, eğitimde bir çeişt ölçme ve değerlendirme yöntemi.
pak : Temiz.
saf : Temiz, sıra.
abdal : Gezgin derviş
hijyen : Sağlık bilgisi, sağlığa zarar verecek şeylerden korunmak için yapılan uygulamalar, sağlık ve temizlik kurallarına uygun.
yapıt : Eser, emek sarfedilen ortaya çıkarılmış bir ürün.
kompüter : bigisayar
hükümet : Bir ulusu oluşturan insanların ihtiyaçlarını karşılayan, koordine eden yasal güç
.
kıstak : Bir yarımadayı karaya bağlayan ince uzun kara parçası.
abartma : Bir olayı olduğundan daha çok bütüterek ya da küçülterek anlatma.
cankurtaran : Ambulans, hasta ya da yaralı taşıyan özel araç
lahavle : Sabrın tükenmek üzere olduğunu anlatan bir söz.
pes : Yenilgiyi kabul etme anlamında kullanılan bir söz.
Pas : Top oyunlarında topu barındıran birinin topu takım arkadaşlarından birine aktarması.
Serseri : Beğenilmeyen davranışları olan.

17 Kasım 2009 Salı

MEVLANA DER Kİ:
Mevla'nanın asıl adı, Muhanmmed Celaleddin'dir. Mevlana “efendimiz” anlamında olup sonradan kendisine verilmiştir. Rumi ismi de kendisine sonradan verilmiştir. Rumi de “Anadolu, Anadolu'da yaşayan, Anadolu ile ilgili “demektir. .
Mevlana Celalettin Rumi ( 30 Eylül 1207 ?– 12 Ocak 1231 ? )
Eserleri : Mesnevi( 26 bin beyit olup her beyti ayrı kafiyelidir: aa/bb/cc vb), Divan-ı Kebir ( Gazel ve rübaileri içerir, divan edebiyatında şairlerin şiirlerini topladığı deftere(esere)verilen addır. Büyük defter manasındadır. Kebir: büyük ), Mektubat ( Selçuklu büyüklerine yazılan mektupları içerir), Mecalis-i Seba ( Arapça ve Farsça hutbeleri içerir, yedi meclis manasındadır 147 tanedir.), Fihi Mafih ( Düşüncelerinden ve sözlerinden bazılarını içerir, ne varsa içindeir manasındadır.)

Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol
Hoşgörülükte deniz gibi ol
Her ne olursan ol
Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol
….
Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok

Ne kadar zengin olsan ancak yiyebileceğin kadar yersin.
Denize testiyi daldırsan, alabileceği kadar su alır, gerisi kalır.
….
Gel, gel ne olursan ol yine gel
İster kafir, ister mecusi ( ateşe tapanlar) ister puta tapan ol yine gel
Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da gene gel

Pisler pisliklerini yapar ama
Sular da temizlemeye çalışır.

Bilgi sınırı olmayan bir denizdir
Bilgi dileyense denize dalan bir dalgıçtır.

Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu dinleyenin dinlemesinden ve anlamasından ileri gelir.

Kula bela gelmez Hak yazmayınca
Hak bela yazmaz kul azmayınca

Katı taş olsan, mermer kesilsen bile bir gönül insan-ı kamil'e, (yetkin insana, gönül sahibine) ulaştın mı inci olursun.

İnsanın gözü neyi görüyorsa değeri o kadardır.

16 Kasım 2009 Pazartesi

Şiir
KARABASAN
Sonunda bunu da yaptı
Gündüzün bir vaktinde
Müsvette kağıdı gibi
Atıvereceğini onu
Açtı kapısını buyur etti.
Karalahanadan yapılmış bir şeyler uzattı önüne mutfakta
“Kara gün dostları kara günlerde belli olur karaağacım” dedi
İlk lokma ağza götürülürken denilecek ilk laf olmamalıydı bu
Çatalı elinde kalakaldı, gözleri korkuyla örtüştü gözleriyle.

14 Kasım 2009 Cumartesi

ŞİİR
KÖYÜMÜ ÖZLEDİM
Uzun zamandır uzaktayım köyümden
Köyümün çamurlu yolların özledim
Sığırımın tezeği burnumda tüter
Dostum Karabaş 'la eşeği özledim.
Burnunu çeken çocuklar taze fidan
Kurtlu elmaların da tadın özledim
Uzak şehirlerde gömleğim ütülü
Tarlada nasırlaşan eller özledim.
Kuş tüyü yastıklarda olsa da başım
Şalvarı yamalı insanım özledim
Para pul, kadın bey çoksa da şimdi
Ah demeden ahı duyanı özledim.

10 Kasım 2009 Salı

ŞİİR
LÜTFEN
Lütfen
Lütfenini
Esirgeme
Esirgeyenden de
Esirgeme
Lütfenini
Lütfen.
Hassas ol
Ama kızma
Duyur da
Kızmadan.
Dokun
Hisset
Bakma da
Gör,
Gör lütfen.
Lütfen
Esirgeme,
Esirgeme
Lütfen,
Görüşünü benden.

9 Kasım 2009 Pazartesi

şiir
SERZENİŞ
Yaşımız gençse de kafamız eski(!) bizim
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırını sayarız
En ufacık hırgürde silmeyiz defterden
Yaşımız gençse de kafamız eski bizim.
Büyük başımızın tacıdır, görünce kalkarız ayağa
Modernliktir deyip sıkmayız elini, öperiz saygıyla
Yaşımız gençe de kafamız eski bizim.
Küfre gülüp geçmeyiz, küfür etmeyiz
Küfür doğallıkmış hicap duyarız
Yaşımız gençse de kafamız eski bizim.
Geçmişi kötülemeyiz bilmeyiz ahvalini tam
Ülkem için bir çivi bile çakanı unutmayız, unutturmayız
Yaşımız gençse de kafamız eski bizim.
Korkarız Allah'tan kul hakkı yemekten
Alın terinsiz bir yudum su içmekten
Yaşımız gençse de kafamız eski bizim.
Utanmayız örfümüzden adetimizden
Utanırız “ utanın” diyenlerin utanılacak hallerinden
Yanlışlığımız kanıtlanırsa özür de dileriz
Yaşımız gençse de kafamız eski bizim.
Siz şöylesiniz biz böyleyiz diyenlerin düşmeyiz tuzağına
Anımsatırız İbni Sinaları, Ali Kuşçuları, Yaşar Doğuları
Atatürk'ü Fatih'i
Yaşımız gençse de kafamız eski bizim.

2 Kasım 2009 Pazartesi

BİLGİMİZİ SINAYALIM
1- Aşağıdakilerden hangisinde yer alan harflerin tümü de seslidir?
a) a-i-ö-u-y-z-ü-ı b) p-ç-t-k-f-h-ş-s c) g-ğ-m-n-j-l d) a-e-ı-i-ö-ü-o-u e) b,c,ç,d,f,g,ğ,h,j,k,l,m
2- Aşağıdaki seslerden hangileri Türkçe kelimelerin sonlarında bulunmaz?
a) b,c,ç,d,g b) b/c/d/g/ğ c) j,b,ğ, a d) l,m,n,s e) ğ-g-s-v
3- Kişiden kişiye değişen anlatım “öznel”dir. Aşağıdakilerden hangileri öznel bir anlatım değildir?
1) Zararın neresinden dönersen kardır. 2) Domuz virüsü aşısının yararları konusunda senin de kafanda soru işaretleri var mı? 3) Türklerin kullandığı ilk alfabe Göktürk alfabesidir. 4) Türkçemiz Ural-Altay dil ailesinin Altay koluna bağlı sondan eklemeli bir dildir.5) Bu iş böyle gitmez.
a) 1-2 b) 2-3 c) 3-4 d) 4-5 e) Hepsi özneldir
4- Aşağıdaki özelliklerden hangisi tümü ile hikayeye ait özelliklerdendir?
a) Olmuş ya da olabilecek olayları fazla ayrıntıya girmeden anlatan ; zamana, mekana, olay ya da olaylara bağlı olarak anlatan edebiyat ürünüdür. b) Genellikle olması olası olayları işlemeyen ve de nakaratla başlayan edebiyat eserleridir. c) Olmuş ya da olabilecek olayları anlatan fikir yazılarıdır.d)Umumiyetle oynanmak için yazılan içinde konuşmalara da yer verilen yazın ürünleridir. e) Yazarının içinden gelenleri karşısında biri varmışçasına anlattığı yazılı (bazen de sözlü) yapıtlardır.
5- Aşağıdakilerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?
a) f,h,ş, s ünsüzleri sert-sürekli ünsüzlerdir b) p,ç,t,k ünsüzleri yumuşak sürekli ünsüzlerdir.
c) b,c,d,g ünsüzleri yumuşak ünsüzlerdendir. d) ğ,l,m,n ünsüzleri sürekli yumuşak ünsüzlerdendir.
e) Tonsuz ünsüzlere sert ünsüzler de denir.
6- Genellikle bilimsel kitapların arkasında yer alan ve de yazarının yapıtı oluştururken yararlandığı kaynakları belirten bölümüne verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
a) Biyografi b) içindekiler c) kronoloji d) bibliyografi e) belge-geçer
7- Aşaıdaki yapıt- yazar eşleştirmesinden hangisi yanlıştır?
a) Don Kişot- Cervantes b) Benim Küçük Dostlarım- Mehmet Akif Ersoy c) Bir Küçük Osmancık Vardı- Hasan Nail Canat d) Nasrettin Hoca Hikayeler- Orhan Veli Kanık e) Çocuk Şiirleri ( İbrahim Alaaddin Gövsa )
8- Bir kelimenin anlamı bozulmadan parçalamayan anlamlı en küçük bölümüne kök denir. Aşağıdaki kelimelerden hangisi “ kök” durumundadır?
a) sulu b) sulak c) susuz d) sucuk e) susa
9- Kelimelere getirilerek ya onların anlamlarını değiştiren ya da cümlede görev yapmalarını sağlayan anlamsız ses ya da ses birliklerine ek denir. Aşağıdaki eklerden hangisi Türk kelimesine getirilirse kelimenin anlamında değişiklik olur. Bu eklere ne ad verilir?
a) -ler.. çekim eki b)- e... çekim eki c) -ün... yapım eki d)- çe.. yapım eki e) -mü .. soru eki
10- Bir kelimenin isim kökü mü fiil kökü mü olduğuna karar veremezsek sonuna hangi eki getirirsek doğru karar vermemize yardımcı olur?
a) – dı b) – mak c)- siz d) – gin e) ayrılma durum eki
11- En az iki kelimeden oluşan, anlamları değiştirilemeden başka dillere çevrilemeyen, çoğu zaman mecaz anlam içeren, çoğunun çıkış öyküsü olan, sözlerimize zenginlik katan ve meramımızı ( derdimizi) daha etkili anlatmamıza yardımcı olan, öğüt anlamını taşımayan ve de nesilden nesile aktarılan sözlere ne ad verilir?
a) atasözü b) vecize( özdeyiş) c) terim d) deyim e) söz grubu
12- 11.soruda yer alan hangi kelime ya da kelime grubu verdiğiniz cevap için kuvvetli ipucu oldu?
a) en az iki kelimeden oluşması b) mecaz anlamlı olabilir olması c) derdimizi daha etkili anlatmamıza yardımcı olması d) kuşaktan kuşağa aktarılması e) nasihat (öğüt)verme gayesi gütmemesi
13- Anlatımı daha etkili kılmak için aralarında ortak özellik bulunan iki şeyden birine ait bir özelliğin diğer birine yakıştırılarak onunla birlikte anılmasına ne ad verilir?
a) benzetme(teşbih) b) kişileştirme(teşhis) c) somutlaştırma d) soyutlaştırma e) koordine etme
14- Aşağıdakilerden hangisini bazı cümlelerde fiil kökü bazı cümlelerde de isim kökü olarak kullanamayız?
a) yaz b) kaz c) saz d) bin e) boya
15- Türkçemizde sonu sert (tonsuz) süreksiz ile biten( pçtk) bir kelimeye cdg ile başlayan bir ek getirilirse umumiyietle( genellikle) c ç'ye t d'ye g de k ye dönüşür. Buna ünsüz benzeşmesi ya da ünsüz sertleşmesi denir. Aşağıdakilerden hangisinde buna misal (örnek) vardır?
a) borazancı başı b) saçın başın dağılmış c) keskin sirke küpüne zarar d) bardağı boşalmış e) ağaçsız köyden ne beklenir ki!
16- Aşağıdaki edatlardan hangisi genellikle benzetme edatı olarak kullanılır?
a) ve de b) ki c) gibi d) mi e) üzere
17- Aşağıdakilerden hangisi benzetme ögelerinden biri değildir?
a) benzetme edatı b) benzeyen c) kendisine benzetilen d) benzetme yönü e) benzetme bağlacı
18- Türkçe karşılıkları varken yabancı kelimeleri sözlerinde, yazılarında, iş yeri tabelalarında kullanmakta ısrar edenler için aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri söylenebilir?
a) Dilimize özen göstermeyen biri ya da aşağılık duygusu olan yabancı hayranı b) bilgiçlik taslamaya çalışıyor c) d) onun kadar onu bu hale getirenler de suçlu d) hepsi e) hiçbiri
19- Aşağıdakilerden hangisinde yer alan kelimelerde birinde ünsüz yumuşaması birinde de ünsüz benzeşmesi vardır?
a) sütçü, bardağı b) evren , gezi c) kitaptan, öküzden d) Ayşe'ye , kitabın e) oktu, boyamış
20- Aşağıdaki hangi kelime ya da deyimlerin açıklaması kelime ya da deyimle örtüşmemektedir?
a) etekleri zil çalmak: çok sevinmek b) vecize: özdeyiş, söyleyeni belli olan özlü söz c) muallim ve talebesi : öğretmen ve öğrencisi d) misafiri imtihan etti ev sahibi : konuğu sınava tabi tuttu ev sahibi e) aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık : aşağı tükürsem sakalı var yukarı tükürsen bıyığı var, en iyisi tükürmeyeyim.
CEVAP ANAHTARI : 1-D 2-B 3- C 4-A 5- B 6-D 7-B 8-D 9-D 10-B 11-D 12- e 13-A
14- C 15-C 16-C 17- E 18- E 19-A 20- E

1 Kasım 2009 Pazar

ŞİİR
SEN SEN OL DA
Sen sen ol da uçma göklerde
Adil ol da hak yeme dostum
Mağdurun hakkını vermeye güçlüye
Gün olur da uçamaz olursun.
O gün geldiğinde çırpınma boşuna
Uçar iken göklerde güldürmedi isen
El verip kimseyi kaldırmadı isen
Menfaat dostlarını arama boşuna
Dinle dost sözünü değiştir yolunu
Zararından dönersen kara geçersin.