6 Kasım 2018 Salı

KARPUZCU HÜSNÜ’NÜN KARISI -32-

Saate baktım, 23’tü. Aman Allahım bu kadar saat nasıl uyumuştum? Ben tam bu yaşadığımın şaşkınlığı içerisindeyken tekrar telefon çaldı. Bu arayan da ağabeyimdi. Ondan da bir güzel fırça yedim. Bu fırçanın sebebi karımın avukatı ile görüşememem değildi tabi. Bunu belirteyim. Bunun sebebi başkaydı. Ağabeyim fırçalamakta haklıydı. Özür diledim. Umarım özrümü kabul etmiştir. Kabul etmediyse düzelen aramız yeniden belki de hiç düzelmeyecek şekilde bozulabilir.
Sabaha karşı telefonum bir kez daha defalarca çaldı. Karım ültimatom gibi bir şeyler sıraladı. Bunları bunları yapacaksın ben de zorluk çıkarmadan senden boşanacağım dedi. Duyan da boşanmak isteyen ben sanacak. Siz olaylara şahitsinsiniz bu olayda benim suçum günahım var mı?
Ertesi günü Haçça aradı. Biraz da mahcup bir ses tonuyla
— Bugün için saat ona doğru arayın demiştiniz de, dedi.
—Tamam Hatça, dedim. “Bugün on ikide gel, Temizliği
bitir.”
Tam on ikide geldi. Yanında engelli çocuğu da vardı. Binlerce
özür diledi:
—Bırakacak kimseyi bulamadım dedi ve ekledi:”Ama
istemiyorsanız hemen dönerim. Para falan da istemem.”
Böyle bir söze “ dön “ demek için çok vicdansız olmak
gerekirdi. Sorum hoş değildi ama art niyetli de değildi:
—Duracak mı bu?
Duracak gibi gözükmüyordu.
— Uyutacağım, dedi. “Uyuyunca üç dört saat uyanmaz.”
Aşağıdaki soruyu ben de olsam duymak istemezdim ama sordum
işte:
— Nerede uyutacaksın?
Sanırım sesim de istemeden de olsa biraz sert çıkmıştı.
— Balkonda uyuturum, dedi.
Bu duruma üzüldüm tabi. Kadını rahatlatmak için:
—Olur mu öyle şey Hatça Hanım, dedim. “Uyut, kanepelerden
birine de yatır. Ben, sen çalışırken dikkat ederim.”
Kadını biraz daha rahatlatmak için çocuğun yanına yanaştım. “
Canım benim” diyerek yanağını okşadım. O an inanılmaz bir şey oldu. Sakinleşti çpcuk, Uzun uzun ve dikkatli dikkatli yüzüme baktı. Gülümsedi. O an kendimi çok kötü hissettim. Belki de dolmuştum, gayri ihtiyari gözlerimden yaşlar aktı. Kadına baktım, o da ağlıyordu. Kadınla çocuğunu orada bırakıp odalardan birine geçtim. Bir zaman sonra geri döndüğümde çocuk kanepede uyuyordu. Kadın da salondaki işini bitirmek üzereydi.
—Sana zahmet olacak ama birer kahve yap da içelim dedim.
Kahvelerimizi içerken karşılıklı lafladık. Hatça ile ilgili yeni yeni bilgiler edindim. İçimden de günahlarımın af olması için bu kadına yardım etmeliyim diye geçirdim. Yardım etmeliydim de nasıl?

Devamı Var

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder