10 Eylül 2022 Cumartesi

 

 

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ

Bir varmış bir yokmuş develer tellal pireler berber iken gökten elmalar düşerken

mis kokulu çiçekler üzerinde arılar dolaşırken Kaf dağının ardındaki mavi boyalı gecekondunun bahçesinde yaşayan bir köpek yine her zaman olduğu gibi dans ediyor yaş almış bir kedi hayranlıkla onu seyrediyor zaman zaman da  gözleri dolu dolu olmuş  bir vaziyette iç geçiriyormuş. Köpeğin adı Gör kedinin adı Gök  imiş. Bu adları onlara evin küçük oğlu Göktuğ vermiş.

Göktuğ bit tas yiyecekle bahçeye çıkarak onlara seslenmiş:

-Yiyecekleriniz geldi. Buyurun

Gör  ile Gök  koşarak Göktuğ’un yanına gitmişler. Onun getirdiği yemeği yemişler. Sonra da birbirlerini görecek şekilde uzanarak sohbete başlamışlar. Tatlı tatlı konuşurlarken incir çekirdeğini doldurmayacak bir mesele yüzünden tartışmaya başlamışlar. Özellikle Gör’ün sesi git gide yükselmeye başlamış. Bak tartışmayı bitirmek istese de Gör buna müsaade etmemiş. Sonunda Gör, Gök’e şiddet uygulamak için harekete geçtiği anda Gök, Gör’e öyle bir vurmuş ki Gök neye uğradığını şaşırmış. Şaşırmakla da kalmamış kendini buz gibi soğuk bir ormanda bulmuş. Gök soğuktan çok etkilenirmiş. Titremeye başlamış. Sonunun geldiğini düşünmüş. Çok da korkmuş.

-Ah Gör demiş. Bu bana yapılır mıydı?  Biraz sonra donarak öleceğim.

Gök,biraz ağlamış, bu onu biraz rahatlamış. Dikkatli dikkatli etrafını süzmüş, sağı solu koklamış. Yakınlarda bir yerde  bir ayının olduğunu anlamış. Kendisne doğru yaklaştığını anlamış.

Bir dakika sonra dev kadar büyük bir ayı ile karşı karşıya kalmış. Ayı,

-Seni babam mı gönderdi? demiş.

Gök kısa bir tereddütten sonra :

-Evet demiş baban gönderdi.

Ayı, babasının kedisini affettiğini köpegi de kendisinin yuvasına geri dönme isteğini bildirmek için gönderdiğini tahmin etmiş.

Ayı  yıllardır  sabırla bugünü bekliyormuş.  bekliyormuş. Coşku ile:

-Düş peşime o zaman demiş.

Dere tepe gitmişler, dağ taş aşmışlar. Bu esnada ikisi de ağızlarını açıp tek bir söz etmemişler. Büyük bir ağacın kovuğuna varmışlar.

Ayı, başını kovuktan içeriye kafasını uzatıp:

-Biz geldik baba, demiş.

İçeriden cevap gelmiş.

-Yalnız mı geldin?

-Hayır baba. Gönderdiğin köpekle geldik.

Gök hipnoz olmuş gibi ayının arkasından içeriye girmiş.

Tesadüf bu ya büyük ayı  oğluna “seni affettim eve dön artık” biye ulak köpek  ile bir haber göndermiş ama bu  köpeğin o köpek  olmadığını hemen anlamış.

Onu şaşırtmak için:

-Gönderdiğim mektubu ver bakalım, demiş.

Ayı, köpeğe bakmış,, köpek ayıya bakmış.

Büyük ayı:

-Yolda düşürdün mü yoksa unuttun mu?demiş.

Büyük  ayının soruya ayıya kurtarıcı gibi gelmiş.

-Evet demiş. İnimde unutmuşum.

-Okudun mu?  “Ne yazıyordu.”

Ayı,

-Biraz sonra okumak için bir yere bırakmıştım., unutmuşum.

Büyük ayı, yılların verdiği yaşam deneyimi ile konunun üzerine gitmemiş. Ayı, derin bir “oh!” çekmiş.

Tesadüfler Gök köpeği ormana götürmüş, Gök ayı ile karşılaşarak donarak ölmekten kurtulmuş, ayı da Gök’ün orada bulunmasından babasını kendisin affettiğini düşünerek yuvasına dönmüş büyük ayı da oğluna kavuşmuş.

Gökten üç elma düşmüş, Bu masal da mutlu sonla bitmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder