29 Ekim 2018 Pazartesi

KARPUZCU HÜSNÜ’NÜN KARISI “ bENİ TUVALETİN İÇİNE İTTİ “ -27 BÖLÜM-

Yavaşça kapıyı açtım. Kuru temizlemecinin uzattığı telefonumu
aldım. Arayan yıllardır görmediğim ağabeyimdi. Birden kötü bir şey olduğu düşüncesi ile yüreğim ağzıma geldi.
İncir çekirdeğini doldurmayan bir hadise yüzünden ağabeyimle
aramız bozuktu. Yıllardır görüşmüyorduk.
Korkarak:
—Buyur ağabey, dedim.
Selam sabah vermeden sordu:
—Neredesin?
—Tuvaletteyim
Cevap hoş olmadı tabi. Nerede olayımı buralardayım demem
belki daha şık kaçardı.
—Duydum ki karıcığın kapının önüne koymuş seni, dedi.
Birden söyleyecek bir şey bulamadım.
— Otellerde kalıyormuşsun.
Kötü haber tez duyulur ya.
—Bana bak, evimin adresini kaybetmediysen derhal, hemen,
şimdi tuvaletten çıkar çıkmaz bana geliyorsun.
- …
- Duydun mu Hüsnü?
Barışmak için bundan büyük fırsat olmazdı. Belki o da bunu bir
fırsat bilmişti.
—Şimdi otelde değilim ağabey, dedim
Kızdı:
—Tuvaletteyim, demedin mi?
-Taman da ağabey sadece otelde mi tuvalet var? Hem benim
buradan çıkmam zaman alır.
Ne düşündü bilmem, bir süre sessiz kaldıktan sonra
—Neyse işte, dedi.” Akşama kadar orada kalacak değildin
ya.Evde bekliyorum seni, çıkınca gel.”
Bir şey söylemeden telefonu kapattı.
Ben, yıllar sonra ağabeyimin sesini duymanın şaşkınlığı içerisindeyken kapı yine tıklatıldı.
Hemen akabinde de yavaşça açıldı. Kuru temizleyicin sesi
duyuldu:
—Ayakta durma. İşin bitinceye kadar şunun üzerinde otur.
Küçük bir tabure getirmişti. Kolunu olabildiğince uzatmıştı.
Herhalde bu kuru temizleyiciyi yıllar yılı unutmayacağım.
—Hacet yok, dedim. “İstemem. Sen işini çabuk bitir yeter.”
— Seni bu halde görmemek için başımı uzatmıyorum. Madem
öyle taburemi ver elime.
Lafa bakın. “ Seni bu halde görmemek için.” diyor. Beni bu hale
sokan o değil sanki.”
Gittikçe sinirlerim bozulmaya başlamıştı.
Tuvalettin kapısını açtım, Kafamı uzatıp kuru temizlemeyiciye
seslendim:
—Bana bir karpuz.
Kuru temizleyici şaşırdı:
—Ne karpuzu?
—Ne karpuzcu olacak bildiğimiz karpuz. Bir tane aldırsana
bana. Canım çekti birden
-…
— Merak etme bedava değil. Parasını vereceğim.
- …
— Hemen yakınlarda yok nu bir karpuzcu?
— Aşağıdaki sokakta Karpuzcu Hüsnü var ama. Bilmem ki açık
mı bu saatte.
— Karpuzcu Hüsnü mü?
— Evet, tanıyor musunuz yoksa?
— Ulan karpuzcu Hüsnü benim.
— Nasıl sensin?
— Basbayağı benim.
— Bıyıkları mı kestin? Ondan mı tanıyamadım?
—Bıyıklarımı kesmek için senden izin mi alacaktım? Hem sen
benimle böyle kocuşamazsın. Ben karpuzcu Hüsnü’nün karısının kocasıyım.
Saçmaladığım aşikârdı. Kuru temizleyicinin korkması da
Doğaldı. Belli ki de korttu. Ani bir hareketle beni tuvaletin içine itti. Kapıyı da kilitledi.

DEVAMI VAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder