4 Eylül 2018 Salı

KARPUZCU HÜSNÜ’NÜN KARISI-17-

Gittim. Çok şey konuştular. Şanstan bahsettiler, talih kuşundan
bahsettiler, “Acele acele nereye gittiğimi sordular. “Aradık aradık bulamadık, merak ettik”, dediler. Espri yaptılar:” Polise kayıp ilanı verecektik.” dediler.
Söyledikleri her şey bir kulağımdan girdi ötekinden çıktı. Söylediklerini işitmiş olmama rağmen duymadım.
Kendilerime göre planlar yapmışlar, yeni pazarlar oluşturmuşlar.
Hatta bazıları ihracata bile başladı. Amaçlar büyük. Ümitler büyük. Ben gözdeleriyim.
Benim aklım başka yerlerde olduğu için hal ve davranışlarımdan
kasıldığımı sanmışlar. Bunu da olağan bulmuşlar anladığım kadarıyla, karpuz uzmanlığımı kanıtladım ya. Anladığım kadarıyla, bir maden bulduklarına inanmışlar, bu madeni ürkütmek de istemiyorlar. Ne de olsa yıllardır tanıyorlar beni. Kırmazı çizgimi bildikleri gibi zayıf yönlerimi de biliyorlar.
Konuştular, konuştular…
“Karpuz sezonu bitmeden vurgunu vuralım.” dedi biri, kim
olduğunu çıkartamadım.
Para güç, para kuvvet, para kapalı kapılardan çoğunu açabilecek
bir araç.
Aralarında konuşmuşlar, anlaşmışlar benim karpuz seçiminde bir
numara olduğuma inanmışlar. Karpuzları yüzde 99,88’ın bu mevsimde çok iyi olacağımı kime inandıracaksın?
Sanırlar ki ben iyi karpuz seçiyorum, alanlar memnun, müşteri
de müşteri sergiler içerisinde sergi çekiyor adımız da öyle ya da böyle çıktı, garantimiz oldu farklında olmadan. Bir yazı bir sesleniş, satışı arttırıyor:
—Hüsnü Bey’in karpuzları bunlar!
Alanlardan, alıp da memnun olmayanlar da var mutlaka.
Alanlardan bazıları da reklâmlara kanıyor. Satıcı avazı çıktığı kadar bağırıyor, yırtınıyor adeta.
— Hüsnü Bey’in karpuzları bunlar!
Neden Mehmet Bey’in demiyor, neden Abdürezzak Bey’ in
neden Güngör Hanım’ın karpuzları demiyor da yırtınırcasına Hüsnü Beyin karpuzları diyor. Elbette bir bildiği var. Elbette karpuzuna güveniyor. Elbette…

Payımı avucuma sıkıştırdılar. Böyle şeylere alışlık değilim(!) Utandım(!)
“Yarın ezan okunurken burada buluşalım.” dediler.
Üç kamyon karpuz seçecekmişim. Hepsin satılacağından
eminler.

Hüsnü Bey’in karpuzları bunlar!
Bana güveniyorlar. Karpuz uzmanıyım ya, oysa bu böyle değil. Zaman karpuz zamanı. büyük olasılıkla beklenmedik bir anda ve
bir yerde kafana saksı düşmesi gibi bir şey.
Bana inanmışlar, karpuzla beni eşleştirmişler.
—Hüsnü Bey’in karpuzları bunlar… Koş koş koş, kaçırma,
bitmeden yetiş. Hüsnü Bey’in karpuzları!

Hayatta böyle bir şey işte. Kader ne getirecek bilinmiyor.
Yılların Avukat Hüsnü’sü birkaç gün içinde oldu size Karpuzcu
Hüsnü Bey.
Avukat Hüsnü Bey, Karpuzcu Hüsnü.
Karpuzculuk da en az avukatlık kadar saygın bir meslek demem
neyi değiştirir.
Biri avukat Hüsnü Bey, biri karpuzcu Hüsnü
Yıllarım Avukat Hüsnü Bey idik, otuz bilmem kaç yılda bu
unvanı elde ettik, birkaç günde karpuzu Hüsnü olduk, mahallede tanımayan kalmadı. Karpuzcu Hüsnü. Avukat Hüsnü Bey’i tanımayan vardı belki amma Karpuzcu Hüsnü’yü tanımayan yoktu artık

DEVAMI VAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder