1 Kasım 2019 Cuma




BU DA YAŞ ALMIŞ BİR KADIN

— Kalk artık, dedi kendine. “ Öğlen oluyor neredeyse hanım sultan.”
Kalktı. Lavaboya gitti, Elini yüzünü kokulu sabunla yıkadı.
Giyindi sonra. Sonra da boy aynasının karşısına geçti, giysilerini, saçını başını kontrol etti. Pijamasını çıkarttı, şalvarını giydi. . Bastonunu eline aldı. Dışarıya çıktı. Kapının önünde birkaç dakika durdu. Derin derin nefes alıp verdi, gülümsedi.
Gideceği yeri evden çıkmadan saptamıştı. Ağır ağır yürümeye başladı.
Yolda geçtiği sokak temizleyicisine, tatlı bir ses tonu ile
—Kolay gelsin, dedi.
Adam cevap vermedi.
Bozulmadı adamın cevap vermemesine yaş almış kadın. Olumlu düşündü:
—Belki sesimi bile duymadı, dedi.” Kim bilir kafasında neler vardı
garibin?”
Köşedeki dondurmacıdan iki külah dondurma aldı.
Eski topraktı, dondurmayı yalaya yalaya sokakta yürüyemezdi, Dondurma
da eve gidinceye kadar kendisini beklemezdi. Oturacak bir yer buldu. Yemeye başladı. Kendi yaşlarında bir adam önünden geçiyordu. Göz göze geldiler.
—Biraz ilerideki dondurmacıdan aldım, dedi. “Güzel, tavsiye ederim.”
Adam, fötr şapkasını çıkartarak kadına selam verdi.
—Afiyet olsun, Bilirim orayı, dedi.
Dondurmaya bitirince yoluna devam etti yaş almış kadın. Birkaç dakika sonra da hedeflediği yere vardı.
Cüzdanın çıkardı. Bir miktar kâğıt para aldı cüzdanından. . Parayı
çiçekçiye uzattı,
—Bir iki dal ya da bir buket ne olursa, dedi.
Çiçekçi, paraya baktı. Çiçeklere baktı. Gülümseyerek:
— Kimin için, niye, dedi. “Ona göre bir şey yapayım.”
— Kendim için, dedi yaş almış kadın. Çiçek alacağım kimsem yok, bana
da çiçek alacak da yok. Çiçeksiz mi kalayım? Kendime alıyorum yakışıklı oğlum.
Çiçekçi, ilk anda yaş almış kadının ne söylediğini anlayamadı. Biraz
düşündü, anladı, gülümsedi. Yaş almış 90’ına merdiven dayamış kadını tepeden tırnağa süzdü
— İnsanın kendini de hayatı da bu derece sevmesi çok güzel, dedi,
kurduğu bu cümleye kendi de şaştı.
Birkaç dakikada güzel bir buket hazırladı. Uzattı.
Yaşlı almış kadın çiçek buketini öptü, kokladı. Sonra titreyen elleri ile buketten bir dal çiçek çıkardı. Çiçekçiye uzattı.
— Bu da benden sana, dedi. “ Kabul edersen sevinirim.”
— Kabul etmek ne demek, dedi, delikanlı. Gözleri dolu dolu oldu. . Yaş
almış kadının ellerinden saygı ile öptükten sonra “Bugünkü en büyük kazancım siz oldunuz, Sağ olun İyi ki geldiniz. İyi ki geldiniz.”dedi. “ bu günü ve anı hiç unutmayacağım.”
Yaş almış kadın, çiçekleri kucakladı. Geldiği yoldan evine döndü. .
Çiçekleri özenle eski bir İstanbul türküsünü mırıldanarak vazoya yerleştirdi, yemek masasının üzerine koydu. Dünden kalan tarhana çorbasını ısıttı. Bir dilim de ekmek alıp kızarttı. Pilli radyosunu açtı, bir türkü kanalı buldu. Karadeniz türkülerini pek de severdi. Güzel bir Karadeniz türküsü çalmaya başlayınca, çorba içmeye türkü bitinceye kadar ara vererek türküye eşlik etti.

***
GÖRGÜ KURALI:

ÇAĞRILDUIĞIMIZ BİR DAVETE GİDİP GİTMEYECEĞİMİZE ÖNCEDEN HABER VERMEMİZ GEREKİR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder