HAYDİ, TATİLE ÇOCUKLAR
Bütün imkanlarını kullanarak
bir tatil köyünde yer ayırttı. Müjdeyi evdekilere vermek için adeta koşarak eve
gitti. Gayesi çocukların"
Beklentisi önce sevinçle
“ yaşasın” diye bağırcıklar sonra da kendisini öpücüklere gark edeceklerdi.
Öyle olmadı. Üç çocuğu
da suratlarını astlar. Bir köşeye çekildiler. Baba, anneye anne babaya baktı. Anne bilmiyorum
manasında bir harekette bulundu.
Baba:
-Çocuklar anlatın
bakalım, sorun nedir?
Çocukların temsilcisi
-Baba, anne biz sizlerle
bayrama gitmek istemiyoruz, dedi.
Salonda bir süre
sessizlikten sonra baba çocukları karşına geçip
koltuğa toplayıp oturttu.
-Burayı gitmeyi siz
bizden istediniz, dedi. Birkaç saate kadar yola çıkacağız.
Çocuklar babalarının
huyunu bildiklerinden hazırlıklıydılar. Ceplerinden birer kâğıt çıkardılar.
Altı yaşındaki Fatma
başladı.
-Biz anneannemizi ve
dedemizi çok özledik.
- Beş yıldır görmüyoruz.
Belki seneye ve sorası hiç göremeyeceğiz, Tıpkı babaannem ve büyükbabamı gibi.
-Sanırım bizim gibi
sizlerin de gözlerinde tütüyorlardır onlar
- Biz de siz de daha yıllarca tatile gidebiliriz.
-Babaannem öldü ama
anneannem ve dedem yaşıyor. Bu durum
sizi ırgalandırmıyor olabilir ama biz bu bayramı onlarla geçirmek
istiyoruz.
-Onları sevindirmek
istiyoruz.
-Onları sevindirmek bizi
de sevindirerek
-Bu kadar bizim söylemek
isledikerimiz.
Fatma’ın gözleri bir
aralık annesine kaydı. Annesi ağlıyordu.
SON
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder