14 Temmuz 2018 Cumartesi


KARPUZCU HÜSNÜ’NÜN KARISI -2-


Kendime münhasır huylarım vardır. Bir söz, bir olay aklıma gelir bazen sesli bazen gülerim.
Kızım Eza ile damadım Mısır’da yaşıyorlar. Bir haftadır bizdeler. Yarın ilk uçakla Mısır’a dönecekler.
Karım,
— Hayrola, yine ne oldu? dedi.
Damat da yanımızda ama ortada fol yok yumurta
yokken bıyık altından güldüğümü fark etmemiş. Karım açıklama getirme gereği duydu: Damada hitaben:
—Görmedin, geldiler yine kendine kendine gülüyor, dedi.
Karpuz olayını biraz da abartarak, beden dilini de kullanarak
ballandır ballandıra anlattım.
Karım:
—İlahi Hüsnü, dedi. “ Kocaman herif oldun ama hiç
değişmedin.”
Söze alınmadım.
Damat da sohbete katıldı:
—Ben de görüyorum bazen, Karpuzun “k”sinden
anlamadıkları halde akılları sıra bilgiç bilgiç karpuz seçiyorlar.
Eminim damadın kastettiği ben değildim ama karpuz seçenin ben olduğunu anımsayınca sanırım yanlış anlaşılabileceğimi düşünerek sustu. Onu biraz terletmek, hayat dersi vermek için bir şeyler söylemeye hazırlanırken telefon çaldı.
İrkildik. Saat 23’ü geçeli dakikalar oluyordu. Bu saatlerde telefonla aranmaya da alışık değiliz. Karımın beti benzi attı. Korkuyla:
—Hayırdır inşallah, dedi. “Bu saatte.”
Telefon bana yakındı. Yanlış numara olması olasılığına karşı
biraz bekledim, gene çaldı. Gene çaldı. Heyecanlandım ben de, içimden korktuğum başıma gelmesin diye dua ederek ahizeyi elime aldım, kulağıma götürerek :
—Alo, dedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder