15 Ağustos 2020 Cumartesi


YUMUŞAK

Oğuz Bey, Ayağa kalktı Şaziye hanım’ın yanına gitti. Elinden
tuttu. Koltuklardan birine oturttu:
-Çıkart şu baklayı ağzından Şasiye Teyze, dedi.” gündür bir
şeyler söylemek istiyorsun sonra yutkunuyorsun.”
Oğuz Bey, koltuğuna oturmadı. Sandalyelerden birini Şaziye Hanım’ın yanına çekti. Dostça sevgiyle elinden tuttu:

—Söyle bakalım sıkıntın nedir? dedi.
Şaziye Hanım kendini bileli burada çalışıyor, temizlik işlerine
bakıyor, gerektiğinde getir götür işleri yapıyor, gerektiğinde çay yapıyordu.
Şaziye Hanım zor da olsa cesaretini topladı, söyleyeceğini
söyledi:
—Sen buraya müdür olduktan sonra işler pekiyi gitmiyor
diyecektim. Ben birkaç gün sonra seni işten kovarlar diye korkuyorum .
Oğuz Bey böyle bir şey beklemiyordu. Şaşırdı. Şaziye Hanım’ın ellerini bıraktı:
— İşler iyi gitmiyor, derken dedi. Yutkundu, ekledi:”Biraz açsan.”
Şaziye Hanım,
-Sen çok iyisin. Okumuşsun böyük adam olmuşsun bak Bura
nüdür olmuşsun amma, dedi, sustu. Bir kelime söyleyecekti ama söyleyemedi.
— Eeee, dedi Oğuz Bey.
— Çok yumuşaksın
— Çok mu yumuşağım? Ne demek o?
— Senden önce Enver Bey vardı burada. Bir kükreri hepimiz
yerimizden ayağa fırlardık. Sen de kükre biraz. Sen yenisin bilmiyorsun ama ben gidişi hiç iyi görmüyorum. Bana govucu movucu deme ama ben seni kendi oğlum gibi seviyom onun için bunları diyom. Enver Bey gibi ol. Yoksa benden söylemesi birkaç gün sonra seni büyük patronlar ya kovar ya da kulağını çeker.
Oğuz Bey, makam odası içerinde birkaç kez gezindi. Şasiye
Hanım gitmek için hareketlendi ama Oğuz Bey buna müsaade etmedi. Bir süre sonra makam koltuğuna oturdu: Şaziye Hamım’a sordu:
- Enver Bet, ne yapardı?
Soru Şaziye hanım’ı heyecanlandırdı. Heyecanı sesine de
yansıdı.
—Saat dokuza çeyrek kala dış kapının önüne gelir, ellerini
beline dayar, suratını asar elemanları teftiş ederdi Sonra, öğleye kadar çay kahve içilmesine tost yenilmesine izin vermezdi. Yine mesela siz izin isteyen herkese soru bile sormadan izin veriyorsunuz. Enver Bey de izin verirdi ama izin isteyen izni isteyip istemediğine bin pişman olurdu. Birde mesela burası günde en az dört kez paspas yapılırdı şimdi ise bir kez ya süpürüyor ya süpürülmüyor. Müşterilerin şikayetleri de arttı. Bana yakınıyorlar, oradan biliyom.

Oğuz Bey çay bardağına kalan son yudum çayı da aldı ağzına. Ağzının içerisinde biraz dolaştırdı. Sonra yuttu. Sonra da Şaziye Hanım “ Bana Mualla Hanım”ı gönder dedi.
Şaziye Hanım Oğuz Bey’in dileğini emir kipi ile vermesinden rahatsız oldu. üstelik yüz ifadesi de hiç görmediği kadar setti. Şaziye Hanım “ Çizmeyi aştık galiba” diye içinden geçirdi ve odadan ayrıldı.

Mualla Hanım geldiğinde Oğuz Bodasından çıkmak üzereydi. Mualla Hanım,
-Beni emretmişsiniz efendim, dedi.
Oğuz Bey
— Evet, dedi ve emrini verdi. “ Şaziye Hanım’ın iş yeri ile
ilişiğini bu akşamdan geçerli olmak üzere kesin. Tazminat falan filan da düşünmeyin.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder