21 OCAK
YILKI ATI -1-
Bugün ayın 21’ i imiş.
Anlamadın değil mi?
Bugün ayın 21’i imiş.
21 Ocak…
Ocak değil de, gün olarak 21 bir şey. Yani aklımın bir yerine yerleştirmiş kendisini.
Benim için mühim bir tarih.
Çok mu sevinmiştim o gün, çok mu üzülmüştüm, büyük bir başarıya imza mı atmıştım ya da büyük bir hayal kırıklığına mı uğramıştım? Sevdiğim biri beni mi terk etmişti ben mi beni seven biri ile ipleri kopartmıştım?
Hatırlayamıyorum ama 21 önemli bir tarih…
Yoksa bugün yapmak gerekli bir şey mi vardı da aklımdan mı çıktı?
Evet, bugün 21 Ocak… Ocak bir şey çağrıştırmıyor ama 21 benim için önemli. Ama ne?
Bu böyle olmayacak. En iyisi kafamı biraz dağıtayım.
Yukarıdaki satırları yazdığım sırada sabahki havamı yansıtmaya çalıştım. Cümlelerimden o anki, o anki ruh halimi çıkartabildiyseniz amacıma erişmişim demektir ki mesele hallolmuştur.
Evet, beynimi zorladım, zorladım ama 21’in benim için öneminin ne olduğunu çıkartamadım. Kafam dağılırsa belki çıkartabilirim düşüncesi ile aklıma başka şeyler getirmeye çalışarak evin içerisinde ellerimi arkama bağlayarak volta atmaya başladım. Mutfaktan dış balkona, dış balkondan banyoya , banyodan salona… Gözlerimi kah yerde , kah tavanda kah duvardaki bir resimde ya da fotoğrafta…
Bir üç beş yedi sekiz derken kitaplığın önüne demir attım. Kitaplarıma bakmaya başladım. Ellerim kitaplardan birine gitti, aldım çektim. Kitabın adı Yılkı Atı idi.
Evet evet, 21’in bu kitapla bir ilgisi vardı, vardı da ne?
Günün tarihi benim için önemliydi de, niye?
Günlük, sana yazacaklarımı bir yere not etmişim. Şu dakikalarda onu sana not düşüyorum, hem de aynen:
Kitabı okursam, belki anımsayabilirim.
Gülme bana öyle, evet yıllardır kitap okumuyorum ama bu hiç de okumayacağım manasına gelmiyor. Hem atalarımız ne demiş:” Zararın neresinden dönersen kardır.”
Hem hiç kitap okumayan birimiyim ki ben manalı manalı bakıyorsun?
Madem, günlük geleceğe kalacak tarihi vesikadır, bak notumu düşüyorum:
1- Saar 05.00 Yılkı Atı adlı roman okunmaya başlanacak.
Ve senin kapağını şimdi kapatacağım, okumaya da başlayacağım. Sen de çatla.
Günlük, bak :
Gittim- okudum- geldim…
Gördün değil mi?
Deme öyle , “ Yarım saatçikmiş.”
Bir söz var, başlamak bitirmenin yarısıdır. Çoğu zaman başlamak bitirmekten daha zordur.
Bu gün yarım saat okurum, yarın bir saat.
Böyle masallar çokmuş!
Bu sözünün 21 ile bir ilgisi var sanki.
Bu masalları biz çok duymuşuz!
Bıyık altından bu sözü söylemek hoş da, bu masallardan destan çıkartanlardanız biz.
Yani tam bir destan çıkartamadıysam da destana benzer bir şeyler çıkarttığımız oldu.
Gülümseme öyle alaylı alaylı, göreceksin ki bugünden tezi yok günde en az yarım saat kitap okuyacağım, sen de mosmor olacaksın.
Bak hala tecessüs ile bakıyorsun ama şimdi sana yazmaya son vereceğim ve de gidip kitabımı okumaya başlayacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder