9.8.2009
DÖRT AYAĞI ÜZERİNE DÜŞMEK
Dört ayak üstüne düşmek deyiminin asıl anlamı “ Zor durumdan zarar görmeden kurtulmak demek “ise de “Çoğu kez, işi rast gitmek “şeklinde kullanılmaktadır. Kullanılmaktadır da nasıl?
Neden Esengül, Satılmış, Kübra, Eren, Murat dede, Şevkiye teyze dört ayak üzerine düşer de hep; Derya, Batuhan, Esra, Murat Bey düşmez. Allah Esengül ve diğerlerine “Sen yaşamın boyunca dört ayak üzerine düşeceksin. “demiştir de Derya ve diğerlerine “ Ne halin varsa gör.” mü demiştir.Elbette ki değil. Bir insan başkaları tarafından genellikle “ dört ayağı üzerine düşer “ şeklinde nitelendiriliyor ya da öyle tanınıyorsa bir hikmeti vardır.
Şöyle bir düşününüz ,mutlaka sizin de “ Gene dört ayağı üzeine düştü haspa ( sadece kızlar,kadınlar için kullanılır derse de sözlükler haspa için , erkekler için de kullanılıyor)” dediğiniz kişi ya da kişiler olmuştur. Ya da size denir her başarınızdan sonra “ Gene dört ayağı üzerine düştü.”
Şerait aynı, zatlar aynı ; bir durum husule geliyor ve pek çok kişi ona “ Aferin, hakkı idi” diyeceğine hak etmediği bir sözü onun için kullanıyor: “Gene düştü dört ayağı üzerine.”
Olayın bire bir örtüşmesi olanaklı değil belki ama , kurgulayalım bir. Hayal edelim. İlköğretimin 6,7,8 ( eskiden orta okul denilirdi)sınıflardan birine gidelim. Okulun son günleri.Notlar verilmiş, herkes kendini dağıtmış, dersler öylesine yapılıyor. Bir metinde geçen birkaç kelimenin altını çizdirmiş öğretmen yarı şaka yarı ciddi “ Yarın bunların anlamını öğrenip gelin” demiş.
Ve yarın olmuş, öğretmen de sınıfa sormuş:
”Şerait nedir çocuklar?”
Kırk kişilik sınıfta üç parmak havada.
“Şeraite cevap verenler dışında kimse parmak kaldırmasın.'Zat ' ı kim cümle içerinde kullanabilecek? “
Parmağın biri iniyor. Havada kaldı iki parmak .
Sizin karnenize o ders zayıf gelecek. Deniz'in karnesine de. Biliyorsunuz. Ama, havada kalan parmaklardan biri Deniz'in parmağı. Gelişen bu durum karşısında öğretmen Deniz'in durumunu tekrar değerlendirmeye alır ise, kendinizi Deniz ile aynı kefeye koyup “ Dört ayağı düştü gene” demeye hakkınız var mı? Deniz gerçekten dört ayağı üzerine mi düştü yoksa bir konuda hazır olmanın meyvesini mi almak üzere?
Haddizatında, çoğu kez de kıskançlıktan ötürü sarfettiğimiz “ dört ayağı üzerine düştü gene sözü ( “ gene” ye dikkat ediniz) o sözü sarfettiğimiz kişinin bizden bazı yönleri ile üstün olduğunun bir göstergesidir : Umudunu hemen yitirmiyordur mesela, uzun vadeli planları vardır, olasılıklar içinde bunalıyor mudur bilinmez ama, olasılıkları da bir kalemde silip atmıyordur.
Çoğu kez işi rast giden insanlara “ Dört ayak üstüne düştü.” deriz. Zor durumdan inanılmaz bir şekilde şans eseri kurtulana ya da mesela bir kişinin seçileceği ama 3007 kişinin adını yazdırdığı bir çekilişte adı çıkana “dört ayak üstüne düştü “ diyebiliriz. Buna kimsenin bir söz söylemeye hakkı yoktur, çünkü doğrudur. Hazır olma durumundan dolayı bir sıkıntıdan kurtalana ( mesela kaldığı bir otelde , otelin yangın çıkışı nerededir diye araştıran ve de otelde çıkan bir yangından yangın çıkışını hemen bulmasından ötürü kurtulan ) ya da önüne çıkan bir fırsatı hazır olma durumundan dolayı değerlendirerek bizim önümüze geçen birine “ dört ayak üstü” demeye hakkımız yoktur. Her işi rast gidene biraz tembelliğimizi ve boşvermişliğimizi gizlemek biraz da onu küçümsemek için “ Zaten dört ayağı üzerine düşer o oldum olası“ demek hem deyime hem de o kişiye bir haksızlıktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder