2.8.2009
MORAL
Canımızın burnumuzda olduğu anlarda kimimiz bir köşeye çekilerek yalnız kalmak isteriz. Kimimiz yanımızda birileri olsun isterken kimimiz ağlar, kimimiz güleriz. Kimimiz de kendimizi gelip geçeni bol olan bir yere atmak isteriz. Doğaldır A kişisi için B kişisnin yaptığı; B kişisin yap-
tığı da A kişisine saçma gelebilir. Mühim olan rahatlamak, ortaya çıkan ruhsal bunalımı bir nebze gidermek ise onu ya da bunu yapana “ Öyle olmaz şöyle yap. “ demenin doğruluk derecesi tartışılabilir.
Hayatından öyle ya da böyle memnun olmayanların sıkça duydukları bir söz vardır: “ Senden düşük olanları gör.”
Geliriniz azdır, geçim sıkıntısı çekiyorsunuzdur; söz hazır:
-Ya işsiz olsan ne yapacaksın. Gene az çok paran var harcıyorsun.
Söylenen doğru değil mi? Doğru.
İşsiz olana da şu söylenebilir:
- Evet bugün için bu böyle ama, sağlığın yerinde şükür. Ya sağlığın yerinde olmasaydı.
Söylenen doğru değil mi? Doğru.
Sağlık sorunları ile boğuşan birine de söylenecek söz vardır:
- Şu anda yoğun bakımda olanları düşün. Fişe takılı yaşayanları getir aklına.
Söylenen doğru değil mi? Doğru.
Mertebeniz, geliriniz, sağlık durumunuz ne olursa olsun sizden iyi durumda olan da vardır kötü durumda olan da. Bunun böyle olması da kanımca gereklidir. Herkesin her yönü ile birbirine eşit olduğunu düşününüz. Evet evet şöyle bir düşününüz herkesin her yönü ile birbirine eşit olduğunu. Herkes her yönü ile eşit olsaydı bu durumun getirileri mi çok olurdu götürüleri mi?
Klasik bir örnek vardır, bize söylenildiği de olmuştur bizim başkalarına söylediğimiz de. Bardağın dolu tarafını görmekte fayda var. Hikaye malum: Bir bardağın yarısı su ile dolu imiş de , o bardağa bakanlardan bazıları, “ Allah kahretsin bardağın yarısı boş.” deyip strese girerlermiş bazıları da “ Ne güzel bardağın yarısı dolu.” deyip mutlu olurlarmış.
Fiziğinden, sağlığından, maddiyatinden pek de memnun olmayanlar, oflayıp puflayacaklarına, sağlarına sollarına serzenişte bulunacaklarına etraflarına biraz baksalar epece bir rahatlayabilirler. Bu rahatlama da doğaldır ki moralinin yükselmesine az ya da çok katkıda bulunur.
Artık herkes kabul etmektedir ki “ moral gücü” pek çok olmazı olura çevirebilmektedir. Tabi bunun aksi de mevzubahis. Moral bozukluğu pek çok kolayı zora dönüştürebilmekte... Onun içindir ki “ Moralini yüksek tut.”, “Moralini bozma.” gibi söylemleri sıkça duyarız, sıkça da kullanırız.
Sürekli şikayet etmek yerine var olanı kabullenme, ileriye, daha ileriye, daha ileriye bakabilme yetimizi geliştirme moralimizi yüksek tutmamıza karınca kararına katkıda bulunabilir.
On sene evvel biri çıkıp da G3 teknolojisinden bahsetse idi onu dinleyenlerden kaç kişi “ Olur mu olur.” derdi ; ya da kaç kişi “ Git işine kafayı başkası ile bul, anlattıkların hayal.”derdi. Gazetelerde zaman zaman mucize sayılabilecek haberler okumuyor muyuz? ” 20 sene sonra çocuğu oldu... On beş sene bitkisel hayatta kalan........ gözlerini açıp konuştu... İki yüz kişinin öldüğü kazadan canlı çıktı.... “
Morali yüksek tutmak için sayısız örnek var, tutmamak için de var derseniz; onu da görmemekte fayda var belki; işimize gelmediği için görmemezliğe geldiğimiz şeyler gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder