2 Ağustos 2021 Pazartesi

 

 

NO ŞARKI BU TÜRKÜ

İnsanoğlu değişik bir varlık. Bir bakıyorsun bir insandan bir anda soğuyabiliyor ya da birine bir anda bir insana kanı kaynayabiliyor onu çok sevebiliyor. Bu hadise onun ondan soğuduğu dakikalar.

Geçen günkü televizyon programının sunucusu pek çok kişinin idolüdür. Kendisini seven çoktur. Programa katılan Türk Halk Müziği sanatçısını da öyle. Türkülerimizi ondan dinlerken, kâh duygulanır kâh ağlar kâh oynar pek çok insan.

İnsanoğlu her zaman sürçülisan edebilir de bu bir olur, iki olur üç olunca  işin tadı kaçmaya başlar.

-Şimdi de sanatçımızdan güzel bir şarkı dinleyeceğiz anonsunun akabinde sanatçımızdan buram buram Türkiye kokan bir türkü dinledi seyirciler, kulaklarının pası gitti.

Biraz hasbıhalden sonra bu karizmatik ve ünlü sunucu şöyle dedi:

-Sanatçımızdan bir şarkı daha alalım.

 Sanatçıdan şarkı alınmaz. Sanatçı söyler. İcra eder. Haydi, bunu geçtik diyelim, bu ünlü sunucu bu sanatçının şarkı değil türkü söylediğini bilmiyor muydu acaba? Bilmemesi olanaksız öyleyse bu neydi böyle? Bunu nasıl adlandırılmalıydı? Laubalilik mi, ciddiyetsizlik mi, cahillik mi?

Sanatçının türküsü bitince sunucunun suali şöyle oldu:

-Bu dinlediğimiz şarkı kime ait? Elbette ben biliyorum da bir de sizden alalım.

Sanatçının “ türkü” kelimesini vurgulayarak  “Bu türkümüz Pir Sultan Abdal’a aittir “diyeceğini tahmin etti oradakiler ama öyle olmadı, sanatçı “ Pir Sultan Abdal’ın efendim”  demekle yetindi maalesef. ( İçinden bir şeyler de söylemiş olabilir)

Not: Sunucu bu arada aptal ile Abdalın anlamını karıştırdı bununla ilgili bir söz söyledi, burada bahsetmek olmaz.

Ve programın sonuna doğru” Âşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım “ şarkısını benim için söyler misiniz?” ricasında bulununca orada bulunan, müzikle uzaktan yakından alakası olmayan kişiler bile “ pes yani” demekten kendini alamadı

 Bu kadar ünlü bir sunucunun şarkı ile türkü ayırımını yapamaması çok şaşırtıcı idi. Şimdi diyeceksiniz ki ha şarkı ha türkü bunda ne var?

Kimine göre bir şey fark etmeyebilir elbette de buram buram Anadolu kokan, çoğunun bir oluşum öyküsü bulunan Türk kelimesinden türetilen bağlama ile çalınıp söylenen türkülere Türkiye’de yaşayan birinin hele hele böyle ünlü bir sunucunun şarkı deyip durması orada bulunan pek çok kişiyi üzdü, onları ondan soğuttu.

Bundan yıllar evvel yapılan bir müzik yarışmasında yabancı bir yarışmacı güzel bir türkü söylemişti. Jürideki bir sanatçı da bu türküye şarkı deyince o, bu jüri üyesine dönerek şöyle bir cevap vermişti:

-No şarkı. Bu türkü. Sen bilmiyo bunu?

Keşke, o güzel türkülere şarkı deyip duran bu sunucuya o sanatçı yabancı yarışmacının verdiği cevabı vererek ona  “ benim icra ettiğim eserler şarkı değil türkü denir efendim “ diyebilseydi.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder