BİR GARİP HİKÂYE
Dünyada öyle olaylar vardır ki insanın inanası gelmez.
Bunlardan biri de geçen gün gerçekleşti Muhtemelen bu da tarihe
geçecek.
İkisi
de saat tam beşte uyandı. İsminde
U harfi geçen ki biz buna U diyeceğiz.
U, 7’ ye kadar yatakta bir sağa bir sola döndü durdu. Bu esnada kaşındı,
esnedi, yorganı başına kadar çekti bazen, bazen ayaklarının da yardımıyla
yorganı yere fırlattı. Üşür gibi olunca da söylene söylene attığı yerden aldı
İsminde Z harfi de bulunan- ki biz ona Z diyeceğiz
uyanır uyanmaz fazla oyalanmadan yataktan kalktı. Elini yüzü yıkadı,
Bir bardak
ılık su içti, mutfağa gitti ocağa çay koydu. Çay demleninceye kadar da bir
şeyler yaptı:
Evi topladı,
Çiçekleri
suladı, sularken onlarla konuştu,
Okumayı
düşündüğü kitabı masasının üzerine koydu
………………………………………………………………………………………………
A
da Z de saat tam 9.15’te radyoyu açtı. A kanallar
arasında dolaştı arabesk şarkılar çalan bir radyo buldu. Dinledikçe “ah,” çekti
“of” çekti. İçine bir hüzün çöktü. Hatta
bir aralık gözleri doldu, ağladı. Bir aralık da ellerini yumruk yapıp oturduğu koltuğun yan
tarafına vurdu.
Z de kanallar
arasında dolaştı. Hareketli türkülerin, şarkıların çaldığı bir radyo buldu. Dinledikçe
keyiflendi. Zaman zaman parçalara eşlik etti. Aynanın karşısına geçip oynadı.
Oynadıkça açıldı. Uzun zamandır eline almadığı çalgı aletini aldı. Dinlediği
parçalardan birini çıkartmaya çalıştı. Çıkartır gibi olunca da neşelendi. “ Vay be, aferin bana “ bile dedi.
…………………………………………………...…………………………………….
Saat 11.28’te ikisi de öğle yemeği için hareketlendi.
U‘nun gözüne ilk
olarak yemek masası çarptı. Masanın üzeri ıvır zıvar ile dolu idi. Masanın üzerinde
bir çanak koyacak yer bile yoktu. “ Allah kahretsin ya, bu ne böyle ya” dedi
sanki başkası masayı o hale koymuş gibi.
Büyük bir paket cips aldı U. Bir de meşrubat aldı. Salona
geçti. Televizyonu açtı. Cipsle meşrubatı bitirinceye kadar televizyon seyretti. Sonra da cep telefonu ile oynamaya başladı.
Bu durum saat 13.10’da son buldu.
Z önce mutfağa sonra buzdolabına baktı. İçine konulması gereken
malzemelerden eksik olanlara takmadı, var olanlardan “ oh, mis gibi diyerek bir
salata yaptı. Akşamı da düşünerek evde ne varsa bir şeyler hazırladı. Masayı
donattı.
“ Ellerime sağlık” diyerek
tadına vara vara yemeğini yedi. “ Afiyet olsun” diyerek masadan kalktı.
Salonun eşiğine gelince birden durdu,
döndü, yemek masasının üzerini topladı,
bulaşık kapları sudan geçirip bir yerde topladı. Sonra salana geçti.
Divana oturdu, ayaklarını uzattı, televizyonu açtı. Kafa yapısına uygun bir
kanal buldu. Program bitince de geçen gün kitapçıdan aldığı basit hikâyelerden
oluşan İngilizce kitabını okuyarak anlamaya çalıştı. Bu durum 13.10’a kadar
sürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder