19 Ekim 2020 Pazartesi
BUGÜN NE YAPTIN–5- BEKÂRA EŞ BOŞAMASI KOLAYDIR
Bugün tam işe gitme saatinde uyandım. Hava inanılmaz kötü. Yağmur var, şiddetli rüzgâr var. Çarçabuk giyindim garaja indim. Baktım araba yok. O an arabayı babaannemin evinde bıraktığımda anımsadım. Babaannemin dün bahsettiğim o sözlerine haksız yere öfkelenmiş, suçlu arabaymış gibi de arabayı orada bırakarak eve dönmüş, aklım sıra arabayı cezalandırmıştım.
Yola çıktım. Dakikalar geçmeye başladı. Yoldan geçen tek bir boş taksi yok. Evimizin biraz ötesinde taksi çağırma zili var ama onun başında bekleyenler de var. Zile zaman zaman basıyorlar ne gelen taksi var ne de giden. Belli ki durakta da taksi yok. Hava yağmurlu rüzgâr da var pandemi de var taksiler hep dolu tabi. Gün onların yani taksicilerin günü. Buradan iş yerine yürüyerek gitmem de mümkün değil. Babaanneme gidip arabayı alayım desem o da zor. İşe çok geç kalırım. Öfke ile kalkan zararla oturur diye boşa dememişler.
Mecburen otobüse bineceğiz. Başka çarem yok. Tam bu sırada otobüs de geldi. Tıklım tıklım dolu. Ortalık malum. Tıklım tıklım dolu olan bir otobüse binmek demek korana riskini göze almak demek amma velakin binmekten başka da çare yok. Yapılacak tek şey maskeyi takmak herkesin de maskeli olması için dua etmek. Otobüste fiziksel mesafe hak getire. Büyükler ne demiş, “Bekâra eş boşaması kolaydır.” Daha dün iş yerinde laf lafı açmış toplu taşıma araçların tıklım tıklım olduğundan bahsetmiştik. Belediyeye kızmış, otobüsü dolduranlara kızmıştık. Ben de koca koca konuşmuştum. Demiştim ki “ Binmesinler efendim. A otobüsü doluysa B otobüsü gelir ona binsinler.” O sanki boş olacak.” Bugün ne yaptın diye sorarsa babaannem – ki mutlaka soracaktır- bugün yıllar sonra belediye otobüsüne bindim diyeceğim. Sizin anlayacağınız bugünü de kurtardık yani, iki atasözünü anımsayarak. Öfke ile kalkan zararla oturur ve de bekâra eş boşaması kolaydır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder