KENDİNE ZAMAN AYIRMAK
Eminim ki şu anda bir bölgenin bir yerinde sarı çizmeli Mehmet Ağa vardır. Bugün onun için özeldir. Bu günü kendisine ayırmıştır. O, bugün belki en güzel kıyafetlerini giyerek eylemini gerçekleştirmektedir. Belki hep odasındadır, pijamalıdır. Belki beş hizmetçisi olmasın rağmen sabah kahvaltısını da kendisi hazırlamış pek lezzetli olmasa da öğle ve akşam yemeğini kendisi pişirmiştir. Sözün özü o, bugünü kendisine ayırmıştır ve olağanüstü bir olay olmadıktan sonra o günün keyfini külahını önüne koyarak geçirmek istemektedir.
Külahını önüne koyarak düşünmek güzel şey olsa gerek. Diyelim ki haftada bir günü ya da ayda bir günü ya da haftada, iki saati kendinize ayırıyorsunuz hem güzellikler yaşıyorsunuz hem yaptıklarınızı ve yapamadıklarınızı değerlendiriyorsunuz hem de önümüzdeki günlerde, aylarda belki yıllarda neler yapmanız gerektiğini düşünüyor planlıyor ya da hayal ediyorsunuzdur. Güzel değil mi?
Bazı insanlar vardır düşünmekten korkar düşünen insandan ürker. Bazı insanlar vardır düşünen insanı sever takdir eder. Düşünen insanlarla dostluk kurmak ister. Binaenaleyh düşünmek önemlidir, garklıdır de. Hele hele bu düşünce mantıklı bir düşünce olur ve pozitiflik üzerine olursa.
Adnan, yaşı otuzun üzerinde. Ailesiyle oturuyor. Haftada bir gün diyelim yirmi dört saatten vazgeçtik iki saat diyelim sakin bir yerde otursa güzel düşüncelerle kahvesini yudumlarken hayatında pek çok şeyi değiştirebilir. Mesela” kazık gibi adam oldum, hala yatağımı ve odamı annem” topluyor diyebilir. Aydan Hanım, epeyce bir süredir bu konuda oğluna bir şey demiyor artık. Ne desin kadın?
Laf lafı açtı, …… ‘tan bahsettik. Güldük eğlendik, eleştirdik. Son sözü Barçın söyledi. . Barçın kırk yılda bir konuşur ama güzel konuşur. Onlar öyle olduğu için böyle.
Buyur nereye çekersen çek. Şimdi ismini vermediğim o kişi haftada bir günü mümkün olduğunca kendisine ayırırmış. Bir haftamım muhasebesini yapar yaptıkları ile mutlu olur yapamadıklarının sebebini düşünür sonuçlarını değerlendirirmiş.
Yaşamı genellikle başarısızlıklarla geçen ve de hep yerinde sayan ve bundan şikâyetçi olan insanlara gidip “ Bugün ne yaptın ya da bugün ne yapacaksın” diye sorsanız verecekleri cevap büyük olasılıkla “ Hiç! Olacaktır.
Hiç demek bir planım bir amacım yok demektir ki bu başarısızlığın reçetesidir. Bunun böyle olduğunu herkes bilir. Demek ki mesele sorunu bilmek değil sorunları halletmek için fikir üretmekten ve de ortaya çıkan fikirleri değerlendirmekten geçmektedir.
Bugün ne yapacaksın bugün ne yaptın sorusunu her sabah ve her akşam her insan kendine sormalı.
Âşık Aş ne demiş:
Her sabah her akşam sordum soruyu
Bugün ne yapacaksın bugün ne yaptın
Günaydın dedim, gün aydın oldu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder