14 Ağustos 2017 Pazartesi






SALTO İLE BALKABAĞI


Park bankalarının birinde oturuyordu. Birden aklına salto ile balkabağı arsında ne gibi bir münasebet olabileceği geldi.

İlk olarak tanımadığı bank arkadaşına sordu:

— Salto ile balkabağı arasındaki münasebet sizce ne olabilir?

— Saçmalamayınız, dedi adam

***
Fazıl Bey’le çay bahçelerinin birinde buluştu.

— Buranın çayına bayılıyorum doğrusu dedi Fazıl Bey.

— Hakikaten öyle, diye onu destekledi Gündüz Bey.

Bir süre sustular. Sonra, Gündüz Bey:

— Sahi dedi, salto ile balkabağı arasındaki münasebet nedir?

- Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı, dedi Fazıl Bey.

Gündüz Bey’in hoşlanmadığı söylemlerden biriydi bu. Surat astı... Ayrılıncaya kadar.

***

Gündüz bey Erdinç Bey’in evine gittiğinde Erdinç Bey, her zaman olduğu gibi koltuğuna

gömülmüş kitabını okuyordu.

Gündüz Bey’i buyur etti, bir süre şundan bundan konuştular. Sonra, Gündüz Bey sualini

tevcih etti:

— Salto ile balkabağı arasındaki ilişki sence ne olabilir?

Erdinç Bey bir süre Gündüz Bey’in suratına dik dik baktı. Sonra:

— Bana bak Gündüz Bey, dedi. İyi hoş adamsın severim seni ama...

Az evvel bıraktığı kitabı aldı:

— Şu gördüğün kitabı akşama kadar bitirmem lazım. Ama sinirlerim bozuk olmazsa

bitirebilirim ben bu kitabı.

Kalktı odanın içerisinde dolanmaya başladı.

—Salto ile balkabağı arasındaki neymiş. Tövbe Yarabbi... Tövbe... Her şeyde beni bulur be!

Kapıyı açtı.

- Hade yine beklerim yine, müsait bir zamanda gel, dedi Gündüz Bey’e.

***

Zihni Bey, bir süre düşündükten sonra:

—Sen istersen bir hafta sonra gel. Ben bir hafta sonra salto ile balkabağı arasında münasebet

varsa, bu münasebetin ne şekilde şey ettiğini söylerim. Yoksa mesele yok zaten, dedi.

-...

—Şimdi söyle Gündüz... Mersinli Musa diye bir ahbabım var benim. Fevkalâde güreşçi...

Yarın erkenden ona gider salto ile ilgili ne varsa salto ile ilgili öğrenilmesi icap eden her

neyse onu öğrenir, bir kenara not ederim.

-...

—Eve gelir gelmez de, Diyarbakır’da ziraatçı bir arkadaş var, onu arar balkabağı ile ilgili ne

biliyorsan hemen bana yaz derim.

-...

—Bir taraftan da ben, kütüphanelere gider bu iki konu ile alâkalı veriler toplarım. Ve...


-...
— Bunları sentez eder...

Gündüz Bey ter içinde kalmıştı. Kalktı...

— Çok teşekkür ederim çok zahmet verdim, dedi

Zihni Bey’in “Dur nereye gidiyorsun “ demesine fırsat vermeden de, Zihni Bey’in evini

terk etti.

***
-Salto ile balkabağı arasındaki ilişki bence, Feyzullah Bey’in kedisi ile Ayten Hanımın geyiği

arasındaki ilişkidir, dedi Murat Bey.


—Gündüz Bey, böyle bir cevap beklemiyordu. Şaşırdı...

—Ne?

—Evet, salto ile balkabağı arasındaki iliki; Feyzullah Bey’i şeyi ile Ayten hanımın keçisi

arasındaki ilişkidir.

—Saçmalıyorsun ama.

—Niye? Niye saçmalıyorum?

Murat Bey’in karısı da oradaydı, araya girdi, kavgayı önledi...

***

Behsat Bey uzun uzun güldü soruyu duyunca.

—İlahi sen çok yaşa emi, dedi Gündüz Bey’e.

Bir süre sustuktan sonra da sürdürdü sözlerini:

—Ömür adamsın Gündüz Bey, böyle şeylerde hep senin aklına gelir...

Gözlerinden yaşlar akıncaya kadar güldü...

Gündüz Bey’i uğurlarken bile güldü.

***

—Abdullah Bey, siz bilirsiniz: Salto ile balkabağı arasındaki münasebet ne olabilir?

—Şimdi Gündüz Bey, salto ile balkabağını arasındaki ilişkiden bahsetmeden önce, Riyazi

Mehmet’ten bahsetmek isterim ben. Riyazi Mehmet...

Riyazî Mehmet’i anlattı Abdullah Bey, bir saate yakın Riyazî Mehmet’i anlattı.

***

Serhat Bey’i telefonla aradı Gündüz Bey, karşılık hal hatır sorulduktan sonra Gündüz Bey:

-Sana bir şey soracaktım da dedi...

Her zamanki nezaketiyle Serhat Bey:

—Estağfurullah, dedi. Buyurunuz.

—Şey, salto ile balkabağı...

Sözünü tamamlayamadı.

—Aferin be, dedi Serhat Bey. Sesi bayağı sert çıkmıştı. “Cidden aferin.”

Gündüz Bey gördüğü tepkiye şaşırdı.

— Balkabağı ha, balkabağı...

— Gündüz Bey yanlış anlaşılmaktan her zaman korkardı:

— Şey…

—Yazık sana be! Sensin balkabağı, sen kendin ile bul kafayı...

—Bir dakika Serhat Bey... Beni yanlış anladın galiba.

Gündüz Bey sözünün devamını getiremedi, telefon kapanmıştı.

***

Aynı soruyu Muammer’e sordu.

Muammer altı yaşındaydı.

—Salto ne demek Gündüz Amca?

—Sen boş ver şimdi onu, soruma cevap ver.

— Peki, balkabağı ne demek?

-Eeeeeee,dedi Gündüz Bey.

Çekti gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder