DALDI GİTTİ GÖZLERİ

“ALIŞVERİŞ BAHANE”

Bir baktı, iki baktı. Dakikalar sonra tekrar baktı. Yaşlı adamın gözleri uzaklarda bir yerlere dalıp gitmişti. Aşıveriş merkezinin önündeki banka oturmuştu yaşlı adam. Elinde iki küçük torba vardı.
Melisa Hanın, merak etti. Yanına gitti. Merhaba dedi,
— Merhaba, dedi yaşlı adam.
— Dalıp gitmişsin amca, ne oldu?
Yaşlı adam, genç kadını süzdü: Acı tatlı karışımı gülümsedi. Ve sordu:
— Ta nereden geldim buraya biliyor musun?
— Nereden?

Yaşlı adam geldiği yere söylerken elindeki poşetleri gösterdi.
— Şu iki parça şeyi almak için geldim ta oradan buraya
Genç kadının gözleri gayriihtiyarî poşetlere kaydı.
— Şimdi diyeceksin ki, şunları almak için buraya mı geldin bu yaşta?
Yaşlı adam genç kadına bakarak sürdürdü sözlerini:
— Ta oradan kalk, otobüse bin, buraya gel, alışverişin yap. Alışveriş dediğinde bir kalıp peynir ile birkaç ıvır zıvır kızım.
Genç kadın sözün devamını tahmin etti rahmetli babasından.
— Sonra kalk tekrar otobüse bin, oradaki insanlarım şeyi de bir başka şey. Yer verseler bir türlü vermeseler bir türlü bu yaşlı adama.
-…
— Şimdi sen diyeceksin o zaman be amca bu yaşta niye oradan buraya geliyorsun değil mi? Evinin yanında bakkal çakkal yok mu senin? Yol parası mol parası derken astarı yüzünden pahalı gelmiyor mu?
Genç kadın, babasını anımsadı yine. Gülümsedi. Sordu:
— Kaçta çıktın evde amcacığım.
Yaşlı adam,
—Buraya geleceğim diye biraz erken kalktım, evdekiler anladı, sevindiler belki de. “ Senin için de iyi olur” dediler “ Gözün gönlün açılır. “ Buranın zeytinini meytinini de övdüler.
-…
— İkindiyi geçe eve varırım inşallah.
Genç kadın, yaşlı adamı anladı. Kalktı, elini öptü.
— Hoşça kal, dedi.
— Güle güle git, dedi yaşlı adam.

Yine yıllar öncesine gitti yaşlı adan az evvel olduğu gibi. Burada kendi yaşında bir adam vardı, alışveriş yapmıştı, bugünkü gibi anımsadı. Ayaküstü sohbet etmişlerdi de o zaman anlamamıştı onu. Hatta onun söylediklerine bir mana verememiş, söylenmişti, gülmüştü.

Saate baktı yaşlı adam. Otobüsü gelmek üzereydi. “ İnşallah dünkü kadar kalabalık değildir bugün.” dedi. Ağır ağır kalktı. Elindeki bastondan kuvvet alarak otobüs durağına doğru yöneldi. Onu şimdi anladı: “ Öldüyse Allah rahmet eylesin yaşıyorsa Allah selamet versim.” dedi.

***

GÜZEL SÖZ: Sana kızmıyorum beni anlamadığın için. Yaşamadın!