3 Eylül 2015 Perşembe


PROVOKATÖR


Herkesin malumu dil bir anlaşma aracıdır. Cümle ve de cümleyi oluşturan sözcükler de anlaşmayı sağlayan araçlardır. Duygu ve düşüncelerimizi tam olarak anlatmak, bir haberi iletmek, bir iletinin neticesini eksiksiz olarak görmek için kullandığımız sözcüklerin ya da okunduğumuz, işittiğimiz sözcüklerin anlamını bilmemiz gerekir. Bunun böyle olmamasının sayılamayacak kadar mahsuru vardır.
Son gümlerde özellikle, bir kelimeyi çok sık duymaktayız: Provokatör
Sokağa çıkıp yüz kişiye şu soruyu sorunuz: Provokatör nedir?
Büyük bir olasılıkla verilen cevaplar birbiriyle yüzde yüz örtüşmeyecektir. Anlamımı bilmeyenler de olacaktır. Sözcüğün geçtiği cümleleri anımsayabilenler kelimenin anlamını tahmin edebildikleri kadarıyla söyleyeceklerdir. Provokatör sözcüğünün iyi bir şey olabileceğini söyleyenler de olacaktır.
Dört yaşındaki, bir çocuğa, okuma yazma bile bilmeyen bir teyzeye, bir üniversite hocasına hatta hatta Türkçeyi yeni yeni öğrenmeye başlayan bir kişiye ,” Kışkırtmacı nedir?” deyin size doğru cevap verecektir. Sözcükleri belki değişik kullanacaklardır ama kışkırtmanın ne anlama geldiğini, kime kışkırtmacı denildiğini, kışkırtmacılara karşı niçin dikkatli olunması gerektiğini size açıklayacaklardır.
Daha da ileri gidiniz, soru sorduklarınız bir kağıt kalem uzatınız, “ Şuraya provokatör” yazar mısınız deyiniz. Büyük bir olasılıkla pek azı doğru yazabilecektir. Doğru yazabilen belki de hiç çıkmayacaktır. Aynı çakışmayı “kışkırtcı” için deneyiniz. Yanlış yazan çıkmayacaktır belki de.
Milleti yapan yapı taşlarından biri dildir. Bir sözcüğün anlamımı yedi yaşından yetmiş yaşına kadar herkes anlayabiliyorsa o sözcüğün kökeni önemli değildir. O sözcük Türkçedir.
Yabancı sözcülüleri kullanmak üstünlük değildir.
Yabancı sözcükleri kullanmak, o sözcüğün anlamını daha etkili kılmaz.
Yabancı sözcükleri kullanmak, anlamayanlar anlamadığı için de anlamını tahmin ettiği için tehlikeli sonuçlar da doğurabilir.
Kışkırtmacı ( Kışkırtıcı) sözcüğü yerine söylenmesi de yazması da zor olan ve pek çok kişinin ne anlama geldiğini tam olarak bilmediği provakasyon sözcüğünü ısrarla kullanmak Türkçeye yapılan bir haksızlıktır.
Sözün özü, cümlelerimizde az kişinin anlamını bildiği sözcükleri değil çok kişinin ( mümkünse yüzde yüzünün) anlamını bildiği sözcükleri kullanmalıyız. Aksi takdirde iletmek istediğimizi tam olarak iletmeyiz karşımızdakine.
Toplumun tamamını düşünürseniz aşağıdaki cümlelerden hangisi dinleyen ya da okuyan için daha etkilidir?
Provokatörker iş başındaydı.
Kışkırtıcılar iş başındaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder