YENİ ŞİİRLER YAZMAYA SOYUNMAK
Yeni şiirler yazmaya soyundum
Soğuk bir kış gününde
Beş ayrı saatte beş ayrı yerde…
Kelimeler dudaklarımdaydı Hisar Park’ta
Saat 4.15’ti, zifiri karanlıktı her yan
Nallıkaş’ı gelince aklıma
Kâinatta bir o yer var sandım
Zamk oldu tutundu kelimeler dudaklarıma
Ve ayrılırken oradan ellerim böğrümde
Gözyaşları dökülüyordu yanaklarıma…
Ulus insanları ilham vermiştir hep bana
Aynı neticeye erişmek umuduyla
İnince Hisar Park’tan Ulus’a
O gün o saatte dört insan gördüm heykel önünde
İkisinin elleri cebindeydi biri dalgın
Biri ile göz göze geldim o demde
O gözler tuttu mısraları
Saat 5’ti
Hoş, alımlı bir kadın sabahın beşinde
Ulus Heykeli’nin önünde, benim gibi sancılı mı ne?
Altındağ şiir akşamının tadı
Dün akşamdan damağımdaydı
Yunus Emre Kültür Merkezi’nin önünde
Salonun içinde gibi gözlerim
Şairlerin birbirinden güzel şiirleri
Dinleyenler arasında kimler yoktu ki
Çoluk çocuk genç yaşlı
Gran tuvaletli şiir âşıkları
Ve yaşamına renk katmaya çalışan meraklılar ve
Her şiir sonrasında kopan alkışlar
Tufan oldu da geldi yanıma sanki
Aldı dudaklarımdan dökülmek üzere olan mısraları
Gerçek şairlere ayıp olacak şimdi dercesine.
İşkembe çorbacısında işkembe içmeyeli yıllar oldu
Karşı bulvarda bir işkembeci, dopdolu bu saatte
İçlerinde ben de olmalıyım, gidermeliyim özlemimi derken
Mısralar bir başka rahatsız etmeye başladı;
Döküleceklerdi artık, tutmak olanaksızdı
Hafızam zayıftı, kâğıt kalem çıkartmıştım ki not için
“Amca ”dedi biri, “Kalemini verir misin bir dakika.”
Amca diyen amcam yaşındaydı, gülmeli mi ne etmeli
Bildiği o kadardı, saf… Kalemi uzattım, mısralar uçtu.
Saat sekiz olmuştu.
İnadım inat bende
Getirileri mi çok oldu götürüleri mi derseniz
Tartışmam, mevzu bu değil inadım inat
Şiir yazmaya soyundum bugün, şiir yazılacak
Gelirse ilham dökeceğim dudaklarımdan güzel oldu diyeceğim
Gelmezse, alt alta üst üste edeceğim kelimeleri ve dizeceğim;
Kaşıktan dönenin kaşığı kırılsın
İlhamı bekleseydim dünden bugüne
Alkışlar dört şiirime olurdu, o da belki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder