11 Şubat 2012 Cumartesi

“ SENİ SEVİYORUM”LU ŞİİR

Yedi düvel nazar değmesin istedi aşkına
O aşk ki saf o aşk ki belki yüceydi
O aşk yaratanın dileğiydi

Öyle bir kısraktı ki tutulduğu
Diriydi, doruydu, şahlanışı bir başkaydı
Öyle de bir kişnerdi ki bazen
Diken diken ederdi tüylerini
Zihni yarılırdı da o an
Bağdaş kurup oturmak isterdi göğe.

Ve bir gün öyle bir çifte yedi ki ondan o
Hak ettiğinden fazla mı değer vermişti ona ne
Akbabalar, tilkiler, sırtlanlar,
Berbat bir havada bir duldada
Karabasanı oldu,
Aksakallı bir ihtiyar uyandırıp sordu:
Nasıl şiir?

Anlamadım, dedi
Acıdı bana demesi iftira mı olur ona bilinmez amma
Gözlerini gözleri ile örtüştürüp,
“ Seni sevdim” dedi dedecik
Verdiği manaya bozulur gibi olmuşsa da
Seni sevdim, deyip düzeltti onu
Vakti zamanı gelmişti belki
Sabahın köründe yine
Uzun uzun ötmeye başladı Denizli horozu
Yıllardım bu saatlerde o horoz hep öterdi
Ve o ona hep, uykumdan uyandırdın diye küfür ederdi
Bugün etmedi
Bununla da yetinmedi
Dededen ilham alıp “ seni seviyorum horoz” dedi

Horoz’un hoşuna gittiğinden mi bu söz bilinmez
Kendini aştı, bir kez daha şakıdı horoz
Gün dünün aynasıdır ya
Az sonra da az evvelin aynası olacak belki
Seni seviyorum, ona bile iyi geldi,
Bu iyilik sürdü akşama dek
Günü tüketip dönerken eve
Şekerciden bir horoz şekeri aldı canım benim
Seni seviyorum, dedi kıtlatmadan önce
Sonra, yıldızlara takıldı gözleri
Adlandırdı onları, Ayşe, Fatma, İlyas, Hurşit
Hala, teyze, enişte, bacanak, bacı
Onlardan bazıları ahrette idi şimdi
Gidenler gitti,
Kalanlara, bir punduna getirip
“ Seni seviyorum” diyebildi mi bilinmez amma
“Nasıl şiir?” sualine yanıtı,
“ O biçim!” oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder