27 Eylül 2011 Salı

SIFAT TAMLAMASI

2.BÖLÜM:

- Niye sesini yükseltiyorsun? Benim gibi cahil, sıfat tamlamasının bile ne olduğunu bilmeyen bir adamla arkadaşlık kurduğun için kendine kızıyorsun değil mi?
- Tövbe yarabbi. Bunu da nerem çıkarttın şimdi?
- Bak da gör işte. Yeri geldiğinde benim de söyleyecek bir sözüm oluyor. Nasıl çıkarttım ama. Beni o kadar hakir görme, yeri geldiğinde benim de çıkartabileceğim bir şeyler var demek ki.
- Taner!
- Efendim.
- Kamera şakasına falan mı alet oldun?
- Bak gene aynı şey.
- …
- Beni herkes kullanabilir yani. Benim aklım fikrim yok. Nu dünyada tek akıllı sensin. Ben sadece bir aletim. Ben bir sıfat tamlamasını bile bilmiyorum.
- Evet evet bu bir kamera şakası olmalı. Ama patlamayacağım. Sabır neymiş dünya âleme göstereceğim.
- Göster… Göstermesen seni müfteri ilan ediyorum.
- !
- Evet evet seni müfteri ilan ediyorum.
- …
- Sen bir müfterisin.
- …
- Ne o. Niçin dut yemiş bülbüle döndün?
- …
- Tabi ya, müfterinin anlamını bilmiyorsun. Bilmediğin için de mütalaada bulunamıyorsun.
- …
- Müfteri nedir demeyi de onuruna yediremiyorsun.
- …
- Her gördüğün sakallıyı baban sanma yavrum. Havanı söndürüverirler böyle…
- …
- Sen kimsin de bana sıfat tamlaması ile bilgiçlik taslamaya kalkıyorsun? Sen kaç paralık adamsın?
- …
- Sıfat tamlaması kisvesi arkasına gizlenip beni tiye almak sana mı düştü zibidi?
- !
- Sükût ikrardan gelir, niye konuşmuyorsun? Niye susuyorsun. Söndü balonun değil mi?
- …
- Tabanları yağlayacak gibi bir halin var. Deve kuşu gibi uzattın başını.
- Arabanın başına bir kaç genç geldi de, onlara baktım.
- Yeme beni!
- Seni niye niyeyim? İster inan ister inanma.
- Öyle olsun. Tamam denilen yerde kavga çıkmazmış.
- …
- Şimdi, gelelim zurnanın zırt dediği deliğe
- O da ne?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder