SÜRE UZATIMLARI İLE İLGİ BİR MÜTALAA
Son günlerde, ki Türkiyemizde her zaman oluyor, bazı müraacatlarda son başvuru tarihi uzatılıyor. Amaç da söyleniyor ama, bu pek çok mağduriyeti beraberinde de getiriyor. Nasıl mı?
Mesela LYS...
Üniversitelere alınacak öğrenci sayısı belli.
Ve bu sınavlara nasıl başvurulacağı, son başvuru tarihi günlerce, aylarca önceden belirlenmiş...Başvuru yapılabilmesi için nelerin gerektiği de... Yani, bu sınavlara başvuracaklar, nelerin yapılacığını, en son ne zaman başvurmaları gerektiğini biliyorlar
Diyelim ki “A” kişisi işin gereğini yapıyor, gününde başvuruyor ilgili yere.. Belki birilerinden ezile büzüle izin alıyor, belki borç para temin ediyor. belki kuyrukta bekliyor. Belki trafik canavarına kurban olma riskini de göze alarak bir yerlerden bir yerlere gidiyor.
“B” kişisi ise sebebi ne olursa olsun , başvurusunu yapmıyor.
Ve bir açıklama yapılıyor süre bitiminde : …. sınavına başvurma..... tarihine kadar uzatıldı.
A kişisine yazık değil mi şimdi?
Gelin olayın mütalaasını yapalım.
Alınacak insan sayısı diyelim ki 100
Nüracaat da... 99
Arz , talepten fazla olduğundan büyük bir olasılıkla, işin gereğini yapanların tümü muratlarına erecekler. Yani üniversiteye girecek.( Gazetelerin yazdığına göre erteleme gerekçelerinden biri de bu kadar müracaatla üniversite kontenjanlarını doldurmak zor olacak.)
Ve bir açıklama, süre uzatıldı. Niye? Zamanında işin gereğini yapanlara yazık değil mi şimdi?
Süre uzatımı ile birlikte üniversiteye alınacak öğrenci sayısı artacak mı? Hayır...
Alınacak kişi sayısı aynı kalacak ama müracaatçı sayısı belki bin yüze çıkacak, belki iki bin yüz elliye. Bu kaçınılmaz son... ( Sayı elbette bunlardan misli misli fazla da bizimki sözün gelişi)
Ve büyük bir olasılıkla gününde müracaat edenlerden bazıları, sırf süre uzatıldığı için üniversiteye giremeyecek. Süre uzatılmasaydı gireceklerdi belki de. Şimdi, bu kişilere yazık değil mi? Yapılması gerekeni zamanında yaptığı için cezalandırılmış olmuyorlar mı dolaylı yoldan.
Şartlar, “A “kişisi için değişik “B” kişisi için değişik miydi ki olayın farkına varıldı ve de bir haksızlık giderilmeye çalışıldı süre uzatılarak. Değil... A kişisi düşünmüş taşınmış hesabını kitabını yapmış zamanında müracaat etmiş, B kişisi de düşünmüş taşınmış hesabını kitabını yapmış müracaat etmemeyi uygun bulmuş. B kategorisinden bir kişi bile süre uzatıldığı için başvursa A kişisinin yerine geçecek belki. Elbette ki sözümüz B kişisine değil , kendisine bir fırsat verilmiş o da değerlendirmiş. Öyle ya da böyle ama... Süre uzatılması işin gereğini yapan pek çok kişinin mağdur olmasına sebep olacak...
Süre uzatılması hakikaten bir sorun. Doğal bir afet ya da herkesin hak vereceği beklenmedik bir durum ortaya çıkmadığı sürece bu erteleme işinden vazgeçmeli artık. İnsanımız alıştırılmış pek çok şeyde, mesela vergide son günü hatta son saatte bekliyor. Beklentisi, süre uzatımı... Şöyle bir düşününüz o kadar çok ki. O kadar çok şeyin süresi, son anda uzatılıyor ki. Evet, bu bazılarını rahatlatıyor belki, bazılarına yeni bir imkan tanıyor, tanıyor da görevini zamanında yapanı mağdur etmiyor mu? Süre uzatımının, affın getirisi kadar, bazen getirisinden de çok götürüsü yok mu? Süre uzatımı beklentisi, af beklentisi toplum düzenini olumsuz etkilemiyor mu? İnsanlarımızın “ Nasılsa süre gene uzatılır, nasıl olsa af çıkar” düşüncesi ile kurallara uyma hassasiyetlerinde zayıflamaya yol açmıyor mu? Görevlerinde titiz olma konusunda onları gevşetmiyor mu?
Bir şeyi düzeltmek için bazı kararlar almak elbette güzel, güzel de bu güzellik alınacak bir kararın birileri için güzellik olurken diğerleri için sıkıntı oluşturmaması koşulu ile güzel. Unutulmamlalı ki her süre uzatımının ,her affın mağdurları mutlaka vadır. Böyle bir kararı alırken bir defa değil, defalarca düşünmekte de fayda vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder